Telekomünikasyon İletişiminin Denetlenmesi
CMK Madde 135, suç işlendiğine dair kuvvetli şüpheler olduğu durumlarda, şüpheli veya sanığın telefon görüşmelerinin dinlenmesi, mesajlarının okunması gibi işlemlerin yapılabilmesine dair yasal zemini oluşturmaktadır.
‘’….Anayasanın 22. maddesi uyarınca; herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir ve haberleşmenin gizliliği esastır. Kanunda belirtilen nedenlerle ve usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Anayasanın 38/6. maddesinde de “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez.” denilmektedir… Kanunda, kişiler arasında telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi yalnızca belirli ağırlıktaki suç tipleri bakımından meşru kabul edilmiş, bunlar dışındaki suçlar yönünden ise özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğinin korunmasına ilişkin yarar üstün tutulmuştur…
(2. Ceza Dairesi 2014/15322 E. , 2015/21350 K.)
Bir suç dolayısıyla yürütülen soruşturma veya kovuşturma kapsamında, suç işlendiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphe varsa ve başka suretle delil elde edilemiyorsa, şüpheli veya sanığın iletişimi dinlenebilir, kaydedilebilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir.
Karar, hâkim tarafından veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından verilir. Cumhuriyet savcısının kararı hâkimin onayına sunulur ve hâkim, kararını 24 saat içinde verir. Aksi takdirde tedbir derhal kaldırılır.
Uygulama Şartları:
- Kuvvetli Şüphe: Bir suç işlendiğine dair kuvvetli şüphelerin olması gerekir.
- Başka Delil Bulunamama: Diğer yollarla delil elde etmenin mümkün olmaması.
- Hâkim veya Savcının Kararı: Bu işlemlerin yapılması için hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararı gereklidir.
- Sürenin Sınırlandırılması: Dinleme süresi en fazla iki ay olup, bu süre bir kez daha uzatılabilir. Örgüt suçlarında ise bu süre daha uzun olabilir.
En klasik iletişim aracı olan sabit hatlı telefonlar, bu maddenin kapsamı içindedir.Cep telefonları, SMS mesajlaşmaları, görüntülü arama gibi tüm mobil iletişim hizmetleri bu maddeye tabidir.
Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenebileceği Suçlar:
İletişimin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi yalnızca belirli suç türleri için uygulanabilir. Bu suçlar şunlardır:
- Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti (Madde 79, 80), Organ veya Doku Ticareti (Madde 91)
- Kasten Öldürme (Madde 81, 82, 83)
- İşkence (Madde 94, 95)
- Cinsel Saldırı (Madde 102, birinci fıkra hariç)
- Çocukların Cinsel İstismarı (Madde 103)
- Nitelikli Hırsızlık ve Yağma ile Nitelikli Dolandırıcılık (Madde 142, 148, 149, 158)
- Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti (Madde 188)
- Parada Sahtecilik (Madde 197)
- Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma (Madde 220, fıkra 3)
- Fuhuş (Madde 227)
- İhaleye Fesat Karıştırma (Madde 235)
- Tefecilik (Madde 241)
- Rüşvet (Madde 252)
- Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama (Madde 282)
- Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozmak (Madde 302)
- Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (Madde 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316)
- Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (Madde 328-337)
- Silah Kaçakçılığı (Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun, Madde 12)
- Zimmet Suçu (Bankalar Kanunu, Madde 22/3 ve 22/4)
- Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda Tanımlanan Hapis Cezasını Gerektiren Suçlar
- Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu Suçları (Madde 68 ve 74)
Bu suçlar dışında hiçbir şekilde telekomünikasyon yoluyla iletişim dinlenemez veya kayda alınamaz.
Tüm İletişimim Denetlenebilir Mi? İstisnalar Var Mı?
Şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinme hakkına sahip kişilerle yaptığı iletişim kayda alınamaz. Eğer bu durum fark edilirse, kayıtlar derhal yok edilir.
Avukatın Bürosu ve Yerleşim Yerinde de Uygulanır Mı?
Şüpheli veya sanığın müdafiin bürosu, konutu veya yerleşim yerindeki telekomünikasyon araçları hakkında bu hüküm uygulanamaz.
Tesadüfen Başka Suça Dair Delil Bulunursa?
Dinleme ve iletişim denetimi sırasında başka bir suçun işlendiği şüphesini uyandıracak deliller elde edilirse, bu deliller muhafaza altına alınır ve Cumhuriyet Savcılığına bildirilir.

ÖRNEK YARGITAY KARARLARI
2. Ceza Dairesi 2014/35334 E. , 2017/5788 K.
‘’…Yürütülen bir suç soruşturması veya kovuşturması dolayısıyla telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi tedbiri CMK’nın 135. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan madde uyarınca; suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmaması durumunda, suç tarihi itibariyle hakim veya gecikmesinde sakınca olan halde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Aynı maddenin 8. fıkrasında, dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümlerin ancak, bu fıkrada katalog şeklinde sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabileceği belirtilmiş, 9. fıkrada ise, maddede belirtilen usuller dışında hiç kimsenin, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemeyeceği ve kayda alamayacağı hükme bağlanmıştır….
İncelenen dosyada sanığın, katalog kapsamındaki “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçu ile ilgili olarak Gaziantep 6. Sulh Ceza Mahkemesinin iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınmasına yönelik kararlarının uygulanması sırasında sanık hakkında hırsızlıga teşebbüs, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçları ile ilgili konuşma içerikleri elde edilmiş ise de yukarıda yapılan açıklamalar karşısında, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçunun, suç tarihi itibariyle hırsızlık suçunun CMK’nın 135/8. maddesi kapsamında bulunmaması nedeniyle anılan dinleme kayıtlarının aynı Kanun’un 138/2. maddesi gereğince bu suçların delili olarak kullanılamayacağı, sanığın atılı suçları işlemediği yönündeki savunmalarının aksine cezalandırılmasına yeterli, her türlü kuşkudan uzak, hukuka uygun, kesin ve inandırıcı nitelikte delil bulunmadığı dikkate alındığında mahkemenin uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir… hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, …karar verildi.’’
2. Ceza Dairesi 2014/15322 E. , 2015/21350 K.
‘’….Anayasanın 22. maddesi uyarınca; herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir ve haberleşmenin gizliliği esastır. Kanunda belirtilen nedenlerle ve usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Anayasanın 38/6. maddesinde de “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez.” denilmektedir.
Anayasanın 90/son maddesi uyarınca iç hukuk mevzuatımızdan sayılan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi uyarınca, herkes özel hayatına, aile hayatına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. Bu hakkın kullanılmasına bir kamu otoritesinin müdahalesi ancak ulusal güvenlik, kamu emniyeti, ülkenin ekonomik refahı, dirlik ve düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için, demokratik bir toplumda zorunlu olan ölçüde ve yasayla öngörülmüş olmak koşuluyla söz konusu olabilir.
Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yürütülmekte olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan, ancak başka bir suçun işlendiği şüphesini uyandırabilecek şekildeki “tesadüfen elde edilen deliller” CMK’nın 135/8. maddesinde düzenlenen katalog kapsamındaki suçlara ilişkin ise, soruşturma ve kovuşturmada delil olarak kullanılabilmektedir. Buna karşın CMK’nın 138/2. maddesinin açıklığı karşısında katalog kapsamında yer almayan suçlara ilişkin kayıtların delil olarak kullanılması mümkün değildir.
Kanunda, kişiler arasında telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi yalnızca belirli ağırlıktaki suç tipleri bakımından meşru kabul edilmiş, bunlar dışındaki suçlar yönünden ise özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğinin korunmasına ilişkin yarar üstün tutulmuştur.
İncelenen dosyada sanıkların, katalog kapsamındaki suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan haklarında iletişimin denetlenmesi kararı uygulanması sırasında sanıkların hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarını işledikleri kabul edilerek mahkumiyetlerine hükmolunmuş ise de, yukarıda yapılan açıklamalar karşısında, suç tarihi itibariyle hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarının CMK’nın 135/8. maddesi kapsamında bulunmaması nedeniyle anılan dinleme kayıtlarının aynı Kanun’un 138/2. maddesi gereğince bu suçun delili olarak kullanılamayacağı, sanıkların atılı suçları işlemedikleri yönündeki savunmalarının aksine başkaca delil de bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmolunması… açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA… karar verildi.’’

Yazılı bilgiler güncellenen mevzuatlar çerçevesinde değişebilir, somut olaya göre değerlendirilmesi gereken başkaca koşullar bulunabilir. Değişen koşullar ve davaların kendine özgü durumlarının bulunması sebebiyle hukuki uyuşmazlıklar için profesyonel bir destek alınmasını öneriyoruz. Davanızla ilgili hukuki sürecin yürütülmesi için avukatlık hizmetimize başvurabilirsiniz.
Yazılı bilgiler sebebiyle herhangi bir sorumluluk kabul edilmemektedir.



