
HAKSIZ REKABET (TTK)
Haksız rekabet hükümleri, ticarette dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasını amaçlar. Bu kurallar, rekabeti etkileyen yanıltıcı veya dürüstlük kuralına aykırı davranışları ve ticari uygulamaları engellemeyi hedefler.Türk Ticaret Kanununda dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar ve hukuki sorumluluğa yönelik hükümler yer almakadır.
Ticari işletmelerin haksız rekabete konu olabilecek davranış ve uygulamaları:
1. Reklam ve Satış Yöntemleri:
Rakiplerin veya Ürünlerinin Kötülenmesi: Rakip firmaların ürünleri hakkında yanlış veya yanıltıcı bilgiler yaymak haksız rekabet sayılır. Örneğin, bir kozmetik firması, rakip firmanın ürünlerinin sağlık açısından zararlı olduğunu iddia ederek kendi ürünlerini öne çıkarmaya çalışırsa bu haksız rekabet olur.
Gerçek Dışı veya Yanıltıcı Açıklamalar: Ürünler veya hizmetler hakkında gerçeğe aykırı bilgiler vermek. Örneğin, bir restoran, tüm ürünlerinin organik olduğunu iddia ederken aslında sadece birkaç ürün organik ise bu yanıltıcı beyan haksız rekabet sayılır.
Sahte Diploma veya Ödüller: Sahip olunmayan unvan veya ödüllerle müşterileri yanıltmak. Örneğin, bir diş hekiminin sahte bir diploma ile uzmanlığını kanıtlamaya çalışması haksız rekabettir.
Başkalarının Malları ile Karıştırılma: Başka firmaların ürünlerini taklit ederek müşterileri yanıltmak. Örneğin, bir marka, ünlü bir markanın logosunu ve ambalajını taklit ederek ürün satıyorsa bu haksız rekabettir.
Tedarik Fiyatının Altında Satış: Ürünleri tedarik fiyatının altında satarak rekabeti bozmak. Örneğin, bir elektronik mağazası, belirli ürünleri sürekli olarak maliyetinin altında satıyorsa bu durum haksız rekabet olarak kabul edilir.
Müşterinin Karar Verme Özgürlüğünü Kısıtlama: Saldırgan satış yöntemleriyle müşterileri rahatsız etmek. Örneğin, bir telekomünikasyon firması, sürekli aramalar yaparak müşterileri rahatsız ediyorsa bu haksız rekabet sayılabilir.
Ürün Özellikleri Hakkında Yanıltma: Ürünlerin özellikleri hakkında yanlış bilgi vermek. Örneğin, bir ilaç firmasının, ürünün tüm hastalıkları iyileştirdiğini iddia etmesi yanıltıcı ve haksız rekabettir.
Satış ve Kredi İlanlarında Bilgi Eksikliği: Satış veya kredi ilanlarında gerekli bilgilerin belirtilmemesi. Örneğin, bir mobilya mağazası, taksitli satış ilanında toplam maliyeti belirtmezse bu durum haksız rekabet olur.
2. Sözleşmeyi İhlale veya Sona Erdirme:
Müşterileri Sözleşmelere Aykırı Davranmaya Yönlendirme: Müşterileri mevcut sözleşmelerini ihlal etmeye teşvik etmek. Örneğin, bir internet sağlayıcısı, rakip firmanın müşterilerine daha iyi bir teklif sunarak mevcut sözleşmelerini feshetmeye teşvik ederse bu haksız rekabet olur.
İşçileri İşverenlerine Aykırı Davranmaya Yönlendirme: Üçüncü kişilerin işçilerini, işverenlerine zarar verecek şekilde davranmaya teşvik etmek. Örneğin, bir firma, rakip firmanın çalışanlarına yüksek maaş teklif ederek iş sırlarını sızdırmalarını sağlarsa bu haksız rekabettir.
3 .Başkalarının İş Ürünlerinden Yetkisiz Yararlanma:
Emanet Edilen Bilgilerden Yararlanma: Kendisine emanet edilen teklif veya plan gibi iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak. Örneğin, bir danışmanlık firması, müşterisine ait gizli bir iş planını başka bir müşterisi için kullanırsa bu haksız rekabet olur.
Yetkisiz Sağlanan Bilgilerden Yararlanma: Üçüncü kişilere ait iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak. Örneğin, bir mühendislik firması, rakip firmadan çalınan teknik çizimleri kullanarak kendi projelerinde faydalanırsa bu haksız rekabettir.
4. Üretim ve İş Sırlarını İfşa Etme:
Gizlice Elde Edilen Bilgileri Kullanma: Gizlice elde edilen veya hukuka aykırı bir şekilde öğrenilen iş sırlarını kullanmak veya yaymak. Örneğin, bir çalışan, eski işvereni hakkında öğrendiği gizli bilgileri yeni işverenine aktarırsa bu haksız rekabet olur.
5. İş Şartlarına Uymama:
Kanun veya Sözleşmelere Aykırı İş Şartlarına Uymamak: Kanun veya sözleşmelere aykırı iş şartlarına uymamak. Örneğin, bir inşaat firması, işçilerine belirlenen asgari ücretin altında ödeme yaparsa bu haksız rekabet sayılabilir.
6. Yanıltıcı İşlem Şartları Kullanma:
Sözleşmenin Niteliğine Aykırı Şartlar: Sözleşme şartlarını yanıltıcı şekilde düzenlemek. Örneğin, bir banka, kredi sözleşmesinde müşteriye yüksek faiz oranlarını belirtmezse bu haksız rekabet olur.
Bu haksız fiileri işleyerek haksız rekabete neden olan işletmelerin, tacirlerin hukuki ve cezai sorum luluğu bulunmaktadır.
HUKUKİ SORUMLULUK
Çalıştıranın Sorumluluğu:
Çalışanların işlediği haksız rekabet fiilleri nedeniyle çalıştıranlar da sorumlu tutulabilir. Örneğin, bir satış temsilcisi, işverenin bilgisi dahilinde rakip firmayı kötüleyici açıklamalarda bulunursa, işveren de sorumlu olur.
Basın, Yayın, İletişim ve Bilişim Kuruluşlarının Sorumluluğu:
Bu kuruluşlar aracılığıyla işlenen haksız rekabet fiillerinde belirli şartlar altında sorumlulara dava açılabilir. Örneğin, bir televizyon kanalı, gerçeğe aykırı reklam yayınladığında, reklam veren ve kanal sorumlu tutulabilir.
Kanun hükümlerine aykırı olarak haksız rekabet yapılmışsa dava yoluna başvurulabilir.
Dava Türleri:
- Haksız Rekabetin Tespiti: Haksız rekabet fiilinin tespit edilmesi için dava açılabilir.
- Haksız Rekabetin Önlenmesi: Haksız rekabet fiilinin durdurulması talep edilebilir.
- Maddi Durumun Ortadan Kaldırılması: Haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun düzeltilmesi istenebilir.
- Zararların Tazmini: Maddi ve manevi zararların tazmini talep edilebilir. Örneğin, bir firmanın haksız rekabet nedeniyle müşteri kaybetmesi durumunda zararının tazmini istenebilir.
📝 Kararın İlanı:
Mahkeme, davayı kazanan tarafın istemiyle kararın ilan edilmesine hükmedebilir. Örneğin, bir mahkeme kararı gazete veya televizyon aracılığıyla kamuoyuna duyurulabilir.
🕒 Zamanaşımı
Haksız rekabet davaları, hakların doğumundan itibaren bir yıl içinde ve her hâlde üç yıl içinde açılmalıdır. Örneğin, bir firma haksız rekabete uğradığını öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içinde dava açmalıdır.
İhtiyati Tedbir Kararı Alınabilir mi?
Mahkeme, haksız rekabetin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verebilir. Örneğin, haksız rekabet oluşturan bir reklam kampanyasının durdurulması için tedbir kararı alınabilir.
| 🏛️ Görevli Mahkeme | Ticaret Mahkemesi |
| 📜 Konu | Haksız Rekabetin Tespiti
Haksız Rekabetin Önlenmesi Maddi Durumun Ortadan Kaldırılması Zararların Tazmini |
| 👤 Davalı | Haksız ekabete konu fiili işleyen kişi/kişiler |
| 🕒 Süre | Haksız rekabet davaları, hakların doğumundan itibaren bir yıl içinde ve her hâlde üç yıl içinde açılmalıdır. |
| 📸 Deliller | Ticari işlere ait kayıtlar, defterler, ticaret sicili gazetesi, tanıklar, belgeler veya uzman raporları… |
CEZA SORUMLULUĞU
Haksız rekabet fiillerini kasten işleyenler, iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılırlar. Tüzel kişiler adına hareket eden kişiler de haksız rekabet fiillerinden sorumlu tutulabilir.
Örneğin, bir firma, rakip firmanın ürünlerini kasten kötüleyerek kendi ürünlerini öne çıkarmaya çalışırsa cezai sorumluluk doğar.

ÖRNEK YARGITAY KARARLARI
19. Ceza Dairesi 2015/4756 E. , 2015/2866 K.
Olay: Sanık, Amasra ilçesinde “Liman Balık Restoran” adlı işletmesinin adını, 2011 yılı Temmuz ayında “L.. Canlı Balık Restoran” olarak değiştirmiştir. Müştekinin ise aynı ilçede 1945 yılından beri “M…. Yeri Canlı Balık Restoran” adıyla faaliyet gösterdiği belirtilmiştir. Müşteki, sanığın işyeri adını değiştirerek, kendi işyerinin adını taklit ettiğini ve bu durumun haksız rekabete yol açtığını ileri sürmüştür.
Mahkeme Kararı: Yerel mahkeme, sanığın eyleminin haksız rekabet oluşturmadığına karar vermiştir.
Yargıtay Kararı: Yargıtay, yerel mahkemenin kararını onamıştır.
Muhalefet Şerhi: Muhalefet şerhinde, sanığın eyleminin haksız rekabet suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmıştır. Haksız rekabet suçlarının belirli koşullara bağlı olduğu, sanığın müştekinin ticaret ünvanını bilerek ve kasıtlı olarak karışıklığa yol açacak şekilde değiştirdiği vurgulanmıştır. Müştekinin ticaret ünvanının tanınmış olduğu ve sanığın davranışının dürüstlük kuralına aykırı olduğu sonucuna varılmıştır:
‘’….Bilindiği üzere Türk Ticaret Kanunu (TTK), “Dürüstlük kuralına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar” kenar başlıklı 55. maddesinde haksız rekabet hâllerinin “başlıcalarını” (6) bent halinde (21) adet davranış biçimi olmak üzere “haksız rekabet örnekleri” olarak saymıştır. Belirtilen maddenin a, b ve c bentlerinde sayılan davranış şekillerinden önce “özellikle” terimine vurgu yapılması, sayılan davranışların sınırlı olmayıp, başkaca biçimlerle de dürüstlük kuralına aykırı davranışların gerçekleştirilebileceğini göstermesi bakımından anlamlıdır. Sonuç olarak, yalnızca 55. maddede örnek olarak sayılan
şekillerde değil, aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar da TTK’nın 54 ve 55. maddeleri anlamında haksız rekabet oluşturabilecektir …Haksız rekabetin varlığı için, davranışı gerçekleştiren kişinin kusurunun bulunması aranmamaktadır. Gerçekten de, TTK’nın 54 ve 55. maddelerinde haksız fiilin bir unsuru olarak kusurdan söz edilmemiştir. Failin kusurunun varlığı, sadece haksız rekabet nedeniyle hangi tür davaların açılabileceğinin belirlenmesi yönünden önem taşımaktadır….
TTK’da yer verilen haksız rekabet suçlarına genel olarak değinecek olursak; TTK, haksız rekabet oluşturan tüm davranışları “suç” olarak tanımlamamıştır..Kanun koyucu, sadece belirli bir vahamet arzeden haksız rekabet hallerini suç kabul etmiştir …. Somut davada uyuşmazlığın çözümü için iki sorunun ortaya konulması gereklidir. Bunlardan ilki; müştekinin ticaret ünvanının tanınmış olup olmadığıdır. İkinci olarak ise; müştekinin ticaret ünvanı ile sanığın kullandığı ticaret ünvanının karışıklığa yol açıp açmayacağı konusu değerlendirilmelidir.
İlk olarak, müştekinin dosya ekinde sunduğu çok sayıda belge (işletme izin belgesi, teşekkür belgeleri, faturalar, hizmet kalite belgesi, Belediye Başkanlığı yazısı gibi) kapsamından ve fotoğraflar ile Ticaret Sicili kaydından da “M….Yeri-Canlı Balık Restoran” adıyla 1940’lı yıllardan beri hizmet sunduğu anlaşılmaktadır. Sunulan belgelerin içeriği ve tarihleri itibariyle müştekinin işyerinin belirtilen isimle yörede uzun süredir tanınmış, meşhur olarak nitelendirilebilecek bir işletme olduğu ortaya çıkmaktadır. Kaldı ki sanığın Cumhuriyet Savcılığındaki sorgusunda “…kendisinin İstanbul’da bulunduğu sırada kar ortağı olan A.. V.. işletmenin tabelasını değiştirdiğini, başka bir işletmenin markalaştırdığı işletme adının kullanarak haksız kazanç elde etmek gibi bir niyetimiz yoktur, en kısa sürede işletme tabelamızı eski hale dönüştüreceğiz” şeklindeki savunmasıyla da müştekinin ticaret ünvanının tanınmış olduğu sanık tarafından dahi kabul edilmiş olmaktadır. Öte yandan marka olarak tescil edilmemiş de olsa tanınmış bir işletme adının da haksız rekabet korumasından yararlanabileceği kuşkusuzdur. Müştekinin ticaret ünvanı ve işletme adının tanınmış olduğu gözetildiğinde haksız rekabet hükümleri çerçevesinde korunmasına hiçbir engel bulunmamaktadır.
İkinci olarak ise, müştekinin ticaret ünvanı ile sanığın haksız olarak kullandığı iddia olunan ticaret ünvanının karışıklığa yol açıp açmayacağı konusu değerlendirilmelidir. Bu bağlamda müştekinin Bartın ili Amasra ilçesinde “M.. A… Yeri Canlı Balık Restoran” ismiyle 1945 yılından beri faaliyet gösterdiği ve “M.. A.. ..-Canlı Balık Lokanta Turizm Tic. San. Ltd. Şti. ismiyle de Ticaret Siciline kayıtlı olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Kısacası müştekinin kullandığı ticaret ünvanında öne çıkan unsurlar; “M.. A.. Yeri” ve “C.. Restoran” isimleridir. Sanığın kullandığı “L.. Canlı Balık Restoran” ünvanının ise özellikle müştekinin kullandığı ve belirli bir tanınmışlık düzeyine ulaşan “Canlı Balık Restoran” ünvanı ile karışıklığa yol açabileceği kuşkusuzdur. Nitekim dinlenen tanık N.. K..’nun beyanında da bu durum sebebiyle tüketici nezdinde bir karışıklık yaşandığı doğrulanmıştır. Öte yandan sanığın uzun yıllardır aynı ilçede “L.. Balık Restoran” adıyla faaliyet gösteren işyerinin adını 2011 yılı Temmuz ayından itibaren “L.. Canlı Balık Restoran” olarak değiştirip kullanmaya başlaması ve Cumhuriyet Savcılığındaki ifadesi de anılan
Şekilde kullanımla ortalama bir tüketicinin yanılgıya düşebileceği sanık tarafından kaçamaklı olarak ikrar edilmekte, ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan anılan karışıklık olgusunu olayın yaşandığı yerin büyüklüğüyle de birlikte değerlendirmek gereklidir. Nitekim Amasra gibi nüfusu ancak 20.000 olan ve restoran sayısının dahi sınırlı olduğu bir ilçede davadaki gibi çok benzer bir kullanımın restoran adı bağlamında kolaylıkla karışıklığa yol açabileceği ortadadır. Bu ise dürüstlük kuralına aykırı bir davranış sebebiyle haksız rekabet kurallarının ihlalinden başka bir şey değildir.
Açıklanan gerekçelerle, sanığın müştekinin uzun yıllardır çaba sarf ederek belirli bir tanınmışlık düzeyine ulaştırdığı ticaret ünvanıyla karışıklığa yol açacak bir ticaret ünvanını bilerek kullanmak suretiyle TTK’nın 55/4-5. maddelerindeki dürüstlük kuralına aykırı bir davranışı gerçekleştirerek atılı haksız rekabet suçunu işlediği dosya kapsamındaki tüm delillerle sabittir. Bu nedenlerle Mahalli Mahkeme hükmünün bozulması gerektiği düşüncesiyle Sayın Çoğunluğun kararına katılamıyorum.’’
Hukuk Genel Kurulu 2017/117 E. , 2018/1883 K.
Olay: Davacı, davalının berber dükkanında saç tıraşını 5 TL, sakal tıraşını ise 3 TL’ye yaparak İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odası tarafından belirlenen tarifelerin çok altında fiyatlar sunduğunu ve bunun haksız rekabet oluşturduğunu iddia etmiştir. Davacı, fiyatların tedarik maliyetlerinin altında olduğunu ve bu durumun haksız rekabet oluşturduğunu savunarak tedbiren fiyatların ve pankartların kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı’nın Cevabı: Davalı, Esnaf ve Sanatkârlar Odası tarifelerinin sadece azami fiyatları belirlediğini, kendisinin serbest piyasa koşullarında fiyat belirleyebileceğini ve bu nedenle yıkıcı fiyat uygulamasının söz konusu olamayacağını ileri sürmüştür. Ayrıca, davalının Esnaf ve Sanatkârlar Odası üyesi olmadığını ve bu nedenle tarifelere uyma zorunluluğunun bulunmadığını belirtmiştir.
Mahkeme Kararı: Yerel mahkeme, esnaf odalarının belirlediği fiyatların azami fiyatları gösterdiğini, davalının fiyatlarını serbestçe belirleyebileceğini ve bu durumun haksız rekabet oluşturmadığını gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Özel Daire Kararı: Özel Daire, yerel mahkemenin kararını bozarak, davalının uyguladığı fiyatların haksız rekabet oluşturup oluşturmadığının sektörden bilirkişilerden alınacak raporlarla değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmiştir.Mahkeme Karara direnmiştir.
Hukuk Genel Kurulu Kararı: Hukuk Genel Kurulu, yerel mahkemenin direnme kararını bozarak, davalının esnaf odası tarafından belirlenen tarifelerin altındaki fiyatlarla hizmet sunmasının haksız rekabet oluşturup oluşturmadığını belirlemek için bilirkişi raporuna başvurulması gerektiğini vurgulamıştır:
‘’…Yerel mahkemece; esnaf odaları tarafından belirlenen tarifelerin azami fiyatları gösterdiği, serbest piyasa koşullarında da her berberin kendi fiyatını belirlemesinin doğal karşılanması gerektiği, davalının oda tarafından belirlenen fiyat tarifesine uymamasının haksız ve hukuka aykırı bir davranış olarak kabul edilemeyeceği, davalının hizmet fiyatlarını serbestçe belirleyebileceği ve bu durumun haksız rekabet oluşturmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir….Yerel mahkemece, önceki gerekçeler tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir….
Hemen belirtmek gerekir ki; serbest piyasa ekonomilerinin temel prensibi olan serbest ticaret hakkı ve rekabet özgürlüğü Anayasa’nın 48/1. maddesinde “Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir.” denilmek suretiyle vurgulanmıştır. Ancak ticaret serbestisi ve rekabet özgürlüğü, sınırsız rekabet hakkının bulunduğu anlamına da gelmemektedir.
Bu nedenle haksız rekabeti düzenleyen kuralların amacı ve içeriği de rekabet özgürlüğünün sınırlarını göstermek ve bu sınırların aşılması durumunda başvurulabilecek hukuki yolları tespit etmektir. Haksız rekabet kuralları, rekabet hakkının dürüstlük kuralları çerçevesinde kullanılmasını sağlamak ve rekabet hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacı ile sevk edilmiştir. Bu kurallar genel nitelikli ve her alanda uygulanabilecek hükümler içermekle birlikte rekabet hakkının, Türk Medeni Kanununun 2. maddesi gereğince dürüstlük kurallarına uygun şekilde kullanılmasını sağlamaya çalışmaktadır …6102 sayılı TTK’nın 55/(1)-a-6. maddesi, mülga 6762 sayılı TTK’da bulunmayan ve özellikle tüketicilerin korunmasına hizmet eden yeni bir haksız rekabet hâli olarak tedarik fiyatının altında satış yapmayı düzenlemiştir…
Bu itibarla, tedarik fiyatının altında satış yapmak başlı başına haksız rekabet oluşturmaya yetmemektedir. 6102 sayılı TTK’nın 55/(1)-a-6. maddesi gereğince, haksız rekabetten bahsedebilmek için, tüketicilerin bir işletmeden alışveriş yapmalarını sağlamak amacıyla, işletmede satılan sadece belirli mal veya hizmetin birden çok kere tedarik fiyatının altında satışa sunulması ve işletmedeki tüm mal veya hizmetlerin ucuza satıldığı intibaının tüketicide oluşması gerekmektedir. Burada tedarik fiyatının altında satış yapan kişinin genel olarak rakiplerine oranla daha ucuz mal veya hizmet sattığı intibaının da uyandırılması söz konusudur. Dolayısıyla böyle bir durumda tüketiciler, sadece belirli mal ve hizmetlerde değil tüm ürünlerde genel bir ucuzluk olduğu kanısına ulaşmakta ve sadece ucuza satılan mal ve hizmetlerin değil başka mal ve hizmetleri de satın almaktadır..
Bu durum 6102 sayılı TTK’nın 55/(1)-a-6. maddesinin gerekçesinde de “…bu bendin konusu olan haksız rekabet eylemi İsviçre öğretisinde, “göstermelik (mostra) ile aldatma” veya “mostra ile avlama” diye adlandırılmaktadır. Kastedilen, bazı malların seçilmesi, onların fiyatının tedarik fiyatının altında mostra (göstermelik) olarak satışa sunulması, böylece avlanan tüketicinin aldatılmasıdır. Mostra kullanmak arz (sunma) şeklidir. Hükümdeki “seçilmiş bazı malların ” ibaresi “mostra”yı ifade etmektedir. Dürüstlüğe aykırı olan, sunulan malın “mostra” rolü oynaması, yani kalitesi ve tedarik fiyatı ile seçilmiş mallara hatta miktara özgülenmiş bulunmasıdır. Gerçekte sunanın malı, mostranın kalitesi düzeyinde değildir veya mostrayı gösterenin elinde mostranın kalitesinde yeteri kadar mal yoktur veya satıcı o kalitede malı -varsa- daha yüksek fiyatla satmakta, satmayı amaçlamaktadır…” şeklinde belirtilmiştir.
Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 55/(1)-a-6. maddesinde, tedarik fiyatının altında satış yapıldığı hâllerde yanıltmanın mevcut olduğunun ispatının oldukça zor olduğu düşünülerek, bir karineden yola çıkılmış ve satış fiyatının aynı çeşit malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerinin benzer hacimde alımında uygulanan tedarik fiyatının altında olması hâlinde yanıltmanın varlığı kabul edilmiştir. Dolayısıyla bu aksi ispatlanabilir bir karine olduğundan satışı yapan kişi, her ne kadar tedarik fiyatının altında satış yapıyor olsa da tüketicileri yanıltmadığını ispat etmek suretiyle haksız rekabetin bulunmadığını ispatlayabilecektir….Mal olma fiyatı ise malın tedarikçiden alış fiyatının yanında, tüm masraflar, satıcının konumu, çalıştırdığı personel sayısı vb. değişkenler gözetilerek tespit edilmelidir..
Hüküm ile rakiplerin kanun, sözleşme veya ticari örf ve adet ile belirlenmiş iş şartlarına uymamak suretiyle haksız bir avantaj sağlamaları engellenmek istenmektedir. Bu bakımdan TTK’nın 55/(1)-e. maddesi anlamında haksız rekabetten bahsedebilmek için bir meslek dalında rakiplerin de uymakla yükümlü olduğu kuralların bulunması ve bu kurallardan birine aykırı davranıştan söz edilmesi gerekmektedir. Bu anlamda, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 62. maddesi iş şartlarına örnek olarak gösterilebilir…
Yukarıda verilen bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davalının eyleminin haksız rekabet teşkil edip etmediği, başka bir anlatımla tedarik fiyatının altında satış yapıp yapmadığı veya iş şartlarına uyup uymadığı hususları, sektör ve muhasip bilirkişilerin uzmanlık alanlarına giren konularda verdikleri raporlar gözetilerek hâkim tarafından takdir edilmesi gerekmektedir.…Bu itibarla, yerel mahkeme direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulması gerekir…’’
11. Hukuk Dairesi 2016/12393 E., 2018/6697 K.
Olay: Davacı, kendi işyerinde düğün salonu işletmeciliği yaparken, davalıların yasal hakları olmadan otel salonu, çay bahçesi ve yemekhane olarak kullanılan alanlarda düğün yapmalarını haksız rekabet olarak teşkil ettiğini ve bu durumun tespit edilip durdurulmasını talep etmiştir.
Mahkeme Kararı: Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ve davalıların düğün salonu olarak kullanımlarının haksız rekabet oluşturduğuna hükmetmiştir. Haksız rekabetin durdurulmasına ve tespit hükmünün yerel gazetelerde ilanına karar verilmiştir.
Yargıtay Kararı: Yargıtay Dairesi, haksız rekabet oluşturduğuna dair yerel mahkemenin kararını onamıştır. Davalıların karar düzeltme talepleri reddedilmiştir.
‘’ Davacı vekili, müvekkiline ait işyerinde düğün salonu işletmeciliği yapıldığını, davalıların ise hiçbir yasal hakları olmadığı halde otel salonu, çay bahçesi ve yemekhane olarak hizmet verilen alanlarda düğün yapılmasına müsaade ettiklerini, “düğün salonu olarak kullanma” kaydı bulunmayan işletmeler tarafından yapılan faaliyetlerin haksız rekabet oluşturduğunu ve men’inin gerektiğini ileri sürerek, davalıların haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına ve tespit hükmünün yerel gazetelerde ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davalı … Turizm İnşaat Tic. Ltd. Şti’nin işyerini düğün salonu şeklinde kullanmasının haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile bu haksız rekabetin durdurulmasına, davalı …’in Belediye … Aile Çay Bahçesini düğün salonu şeklinde kullanmasının haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile bu haksız rekabetin durdurulmasına….
Davalılar…vekilleri bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve davalıların eylemlerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 55/1-e bendi gereğince haksız rekabet oluşturduğunun anlaşılmasına göre, …karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.’’

Yazılı bilgiler güncellenen mevzuatlar çerçevesinde değişebilir, somut olaya göre değerlendirilmesi gereken başkaca koşullar bulunabilir. Değişen koşullar ve davaların kendine özgü durumlarının bulunması sebebiyle hukuki uyuşmazlıklar için profesyonel bir destek alınmasını öneriyoruz. Davanızla ilgili hukuki sürecin yürütülmesi için avukatlık hizmetimize başvurabilirsiniz.
Yazılı bilgiler sebebiyle herhangi bir sorumluluk kabul edilmemektedir.



