Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu

küçük alet, taşınabilir haberleşme cihazı, İletişim Cihazı, mobil cihaz içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturulduHaberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu

Günümüzde iletişim teknolojilerinin hızla gelişmesiyle birlikte, kişisel hayatın gizliliği önemli bir hale gelmiştir. Türk Ceza Kanunu (TCK) da haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu düzenlemiştir. TCK madde 132, bu suçu işleyen kişilere yönelik yaptırımları belirlemektedir.

‘’Haberleşmenin gizliliğini ihlal

Madde 132- (1) Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, verilecek ceza bir kat artırılır.

(2) Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın hukuka aykırı olarak alenen ifşa eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.’’

Bu suç, genellikle bir kişinin başka bir kişinin haberleşmesini dinlemesi, okuması, kaydetmesi, başka kişilerle veya sosyal medyada paylaşması gibi eylemlerle gerçekleşir.

🏛️ Görevli Mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi
⏳ Şikayet Süresi Fiilin veya failin öğrenilidiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikayetçi olunmalıdır.
👥Mağdur Haberleşme içeriğinin gizliliği ihlal veya ifşa edilen kişi.
👤Fail Haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kişi.
📜 Konu Haberleşme içeriğinin gizliliğini ihlal veya ifşa
📸 Deliller Mesajlaşmaların ifşasına dair yazılı,sesli görsel kanıtlar,tanık,uzman raporları yer alabilir.

TCK’nın 132/1; Belirli veya belirlenebilir iki veya daha fazla kişinin, başkalarının bilmemeleri gerektiği yönünde haklı bir inanç ve iradeyle hareket ederek, gizliliği sağlamaya özen gösterip, elverişli araçlar (internet, telefon, telsiz, faks, mektup) ve ortak semboller (söz, yazı, işaret vb.) aracılığıyla paylaştıkları bilgi, düşünce, duygu ve tutumlarının; özel hayata ilişkin olsun ya da olmasın, başka kişi veya kişiler tarafından, özel bir çaba gösterilerek, doğrudan veya dolaylı şekilde okunmak veya dinlenmek suretiyle öğrenilmesi eylemi,

TCK’nın 132/2.; anlaşılabilir olsun ya da olmasın, başkalarının haberleşme içeriklerinin kaydı, yani; yazı, ses, görüntü, özel işaretler gibi ortak sembollerin, başka bir nesne üzerine taşınarak (örneğin; taşınabilir belleğe veya CD’ye aktarılması) sabitlenmesi eyleminin haberleşmenin gizliliğini ihlal başlığı altında suç olarak tanımlandığı,

TCK’nın 132/3.; haberleşme içeriklerinin, haberleşmenin muhatabı olan diğer kişi tarafından, belirli olmayan ve birden fazla kişi tarafından algılanabilme imkanı bulunan aleni bir ortamda, ilgilisi veya ilgililerinin rızası dışında ifşa edilmesi, yani; yayılması, açığa vurulması, afişe edilmesi, ilan edilmesi, kamuoyuna duyurulması, özetle; içeriğini öğrenme yetkisi bulunmayan kişi veya kişilerin bilgisine sunulması eyleminin tanımlanan haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirileceği,

Bu madde kapsamında yer verilmeyen kişinin kendisiyle yapılan haberleşme içeriğini kaydetmesi eyleminin, koşulları bulunduğu takdirde, aynı Kanunun 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturabileceği;’’(12. Ceza Dairesi         2013/9133 E.  ,  2014/3769 K.)

Başkası tarafından yapılan haksız fiili ispat etmek amacıyla yapılan kayıtlar suç oluşturur mu?

İddiayı ispatlama ve hukuka aykırı hareket etme bilinciyle hareket edilmeyen durumlarda suçun yasal unsurları oluşmayacaktır. Örneğin sosyal medya üzerinden bir kişiyle sesli iletişim kurarken failin hakaret ve tehdit ifadeleri kullanması üzerine bunların kaydedilmesi ve savcılığa başvurulmasında haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu oluşmayacaktır.

Tazminat davası açılabilir mi?

Bu suçun işlenmesi durumunda, mağdurun psikolojik olarak etkilenmesi, sosyal ilişkilerinin bozulması , işinin- ekonomik durumunun etkilenmesi mümkündür. Bu durumda maddi ve manevi tazminat davası açmak mümkündür.

DAVA SÜRECİ

📄 Dilekçe Verme
Haberleşmesi ihlal edilen savcılığa/kolluğa şikayet dilekçesi verir.
İddianame Savcılık dilekçeyi ve delilleri inceleyerek yeterli şüpheye ulaşırsa kamu davası açar.
🔍 Delil Sunma Taraflar, mahkemeye delil sunar ve bunların nasıl değerlendirileceğini açıklar.
⚖️Duruşmalar

Mahkeme, tarafların iddialarını, delillerini ve tanık ifadelerini dinlemek için duruşmalar yapar.

📜 Mahkeme Kararı Mahkeme, tarafların beyanlarını, delilleri ve tanık ifadelerini değerlendirerek beraat-mahkumiyet gibi hükmünü kurar.

Mahkeme kararı, taraflara tebliğ edilir.

📝Kanun Yollarına Başvuru
Taraflar, kararı istinaf, temyiz, itiraz merciilerine götürebilir.
🔒 Kararın Kesinleşmesi ve Uygulama Mahkeme kararının kesinleşmesi, kararın kanun yollarının tükenmesiyle sağlanır.

ÖRNEK YARGITAY KARARLARI

12. Ceza Dairesi         2017/3302 E.  ,  2018/1900 K.

‘’… Sanığın, yaklaşık 5 yıldır gönül ilişkisi yaşadığı katılan … ile yaptığı telefon konuşmasını kaydederek, rıza olmaksızın katılan …’nin eşi … kargo ile göndermek suretiyle ifşa ettiği olayda, Sanığın TCK’nın 134. maddesinin 1. fıkrasında tanımlanan özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı mahkumiyetine ilişkin 30.01.2013 tarihli hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 29.09.2014 tarih ve 2014/1714 esas, 2014/18859 karar sayılı bozma ilamı ile sanığın tarafı olduğu haberleşme içeriklerini ifşa etmesi nedeniyle eylemin TCK’nın 132. maddesinin 3. fıkrasında tanımlanan haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu oluşturacağı ifade edilmiş ise de,

Sanığın, tarafı olduğu haberleşme içeriklerini, belirli olmayan ve birden fazla kişi tarafından algılanabilme imkanı bulunan aleni bir ortamda ifşa etmemesinden dolayı TCK’nın 132. maddesinin 3. fıkrasında tanımlanan haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun yasal unsurlarının somut olayda gerçekleşmemesi nedeniyle sanıkla aralarındaki ilişkinin varlığını ve boyutunu kendisinde saklı tutan katılanın özel yaşam alanı kapsamındaki konuşmalarını içeren ses kaydını katılanın kocasına gönderen sanığın eyleminin TCK’nın 134. maddesinin 2. fıkrasındaki görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek, sanık hakkında TCK’nın 132. maddesinin 3. fıkrasında tanımlanan haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan dolayı mahkumiyet hükmü kurulması,….cezası olarak tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA,…karar verildi.’’

12. Ceza Dairesi         2013/9133 E.  ,  2014/3769 K.

‘’…Bu açıklamalar ışığında incelenen dosya kapsamına göre; yengesi olan katılan …’nin ağabeyine olan sadakatinden kuşkulanan sanık …’nın, doğrudan internet adresleri üzerinden yengesi ile iletişime geçip, “ĞEÇİCİ HEVES DEĞİL HAKEDENE NEFES OLURUM:” rumuzunu kullanarak, yengesi ile yaptığı ikili sohbet görüşmelerine ilişkin elektronik iletileri içerir yazıların dökümünü ağabeyine vermesini müteakip, yengesi ve ağabeyinin anlaşmalı olarak boşanmaları ve müşterek çocukların velayetinin babalarına verilmesinden bir süre sonra, katılan …’nin boşandığı eşi … aleyhine açtığı velayetin değiştirilmesi davasının 12.11.2009 tarihli duruşmasında, davalı … vekili tarafından, söz konusu haberleşme içeriklerinin, delil olarak mahkemeye sunulması üzerine, katılan …’nin, vekili aracılığıyla Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek, sanık …’dan şikayetçi olmasının ardından başlatılan adli soruşturma sonucunda, tarafı olduğu haberleşme içeriğini hukuka aykırı olarak ifşa eden sanık …’nın, TCK’nın 132/3. maddesinde tanımlanan haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,


Sanığın, şikayete konu haberleşme içeriklerini, ağabeyi …’a vermekten ibaret eyleminde, tarafı olduğu haberleşme içeriğini, belirli olmayan ve birden fazla kişi tarafından algılanabilme imkanı bulunan aleni bir ortamda ifşa etmediğinden, TCK’nın 132/3. maddesinde düzenlenen haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun yasal unsurlarının somut olayda gerçekleşmediği, eylem TCK’nın 134/1-1. cümlesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilebilir ise de, katılan …’nin, eşi … tarafından da öncesinde bilinen; medeni durumu, çocuklarının yaşları, giyim tarzı ve gündelik yaşantısına ilişkin açıklamalarının, katılanın özel yaşam alanına ilişkin ve özel hayatının gizliliğini ihlal edecek nitelikte bulunmadığı anlaşıldığından,

Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sübuta ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
Oluşa uygun kabule göre, sanık hakkında, CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat kararı verilmesi gerekirken, yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olduğundan bahisle….hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, …karar verildi.’’

12. Ceza Dairesi         2014/4354 E.  ,  2014/18849 K.

… Dosya içeriği, sanık savunması ve CD çözümleme tutanağına göre; sanığın, icra takibine konu bir alacak nedeniyle katılanla yaptığı telefon konuşması sırasında, katılanın kendisine yönelik hakaret ve tehdit içerikli sözlerini içeren konuşmayı rıza olmaksızın cep telefonuyla kaydederek katılan hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına şikayetçi olduğu olayda; sanığın, kendisine karşı bir suç işlendiği kanaatiyle, başkaca şekilde ispatlanması mümkün olmayan bir hal içerisinde iken, katılan ile aralarındaki konuşmayı kayda aldığı, eylemin hukuka aykırı olduğunu kabul etmenin mümkün olmadığı gibi, kayıtları bir başkasına verdiği veya yaydığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, şikayetçisi olduğu soruşturmadaki iddiasını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle de hareket etmediği, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından; beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.


Yapılan yargılama sonunda, sanığa yüklenen haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun kanuni unsurlarının gerçekleşmediği, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın, duruşma yapılmadan karar verildiğine, usul kurallarına uyulmadığına, eksik araştırmaya, atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, …karar verildi.’’

heykel içeren bir resim Açıklama otomatik olarak orta güvenilirlik düzeyiyle oluşturuldu

Yazılı bilgiler güncellenen mevzuatlar çerçevesinde değişebilir, somut olaya göre değerlendirilmesi gereken başkaca koşullar bulunabilir. Değişen koşullar ve davaların kendine özgü durumlarının bulunması sebebiyle hukuki uyuşmazlıklar için profesyonel bir destek alınmasını öneriyoruz. Davanızla ilgili hukuki sürecin yürütülmesi için avukatlık hizmetimize başvurabilirsiniz.

Yazılı bilgiler sebebiyle herhangi bir sorumluluk kabul edilmemektedir.