Türk Hukukunda Yabancıların Çalışma Hakları

yayımlama, neşir, neşriyat, iç mekan, sabit, değişmeyen, muayyen, raf içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Türk Hukukunda Yabancıların Çalışma Hakları

Türk Anayasası, herkesin çalışma hakkını güvence altına alır ve bu hakkın kullanımıyla ilgili eşitlik ilkesine vurgu yapar (Anayasa m.48). Ancak, Anayasa’nın 16. maddesi, yabancılar için bu hakların uluslararası hukuka uygun ve kanunla sınırlanabileceğini belirtir.

Yakın zamanda yapılan mevzuat değişiklikleriyle, 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun, 6375 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu (UİK) ile yerini almıştır. UİK’nın uygulama yönetmeliği henüz yürürlüğe girmemiş olsa da, eski düzenlemeler geçici olarak uygulanmaya devam etmektedir.

Yabancıların Çalışma Hakkının Şartları

Yabancıların Türkiye’de çalışma hakkını kullanabilmeleri için ülkeye girişte bazı şartlar aranmaktadır:

  • Geçerli Pasaport: Geçerli bir pasaport veya pasaport yerine geçen belgeler.
  • Giriş Yasağı: Türkiye’ye giriş yasağının olmaması.
  • Vize: Türkiye’ye giriş amacını gösteren bir vize sahibi olunması.

Türkiye’ye giriş için pasaport süresinin, talep edilen vize süresinden 60 gün fazla olması gerekmektedir. Ancak, uluslararası koruma kapsamındaki yabancılar bu kuralın dışında tutulur.

b. Çalışma İzni Almak

Türkiye’de çalışmak isteyen yabancılar, genel olarak çalışma izni almak zorundadır. Çalışma izni, Bakanlıkça düzenlenen ve geçerlilik süresi içinde yabancıya Türkiye’de çalışma ve ikamet hakkı veren bir belgedir. Çalışma izni muafiyeti ise, yabancıya çalışma izni almaksızın çalışma hakkı tanır.

Yabancılar, çalışma izni başvurularını yurt içinde AÇSHB (Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı) ve yurt dışında Türkiye’nin konsolosluklarına yapabilirler. Çalışma izni, uluslararası işgücü politikası çerçevesinde değerlendirilir ve çeşitli unsurlar göz önünde bulundurulur, örneğin, uluslararası işgücü hareketliliği ve ekonomik durumlar gibi.

c. Yapılacak İşin Yasaklanmamış Olması

Yabancıların Türkiye’de çalışabilmesi için yapılacak işin yabancılara yasaklanmamış olması gerekmektedir. Yasaklı meslekler ve görevler, ilgili kanunlarla belirlenir ve genellikle Türk vatandaşlarına özgü olan meslekler (örneğin, diş tabipliği, eczacılık, avukatlık) yabancılara yasaklanmıştır. Ayrıca, Devlet Memurları Kanunu’na göre devlet memuru olabilmek için Türk vatandaşı olmak gerekmektedir.

3. Turkuaz Kart ve Nitelikli İşgücü

UİK ile nitelikli yabancı işgücü için özel düzenlemeler yapılmıştır. Turkuaz Kart uygulaması, yüksek nitelikli yabancı işgücüne yönelik bir düzenlemeyi ifade eder.

Mültecilerin Çalışma Hakları

1951 Cenevre Sözleşmesi, mültecilerin çalışma haklarını düzenler. Sözleşmenin 17-19. maddeleri, mültecilerin ücretli çalışma, kendi işlerini kurma ve serbest meslek yapma haklarını güvence altına alır. Ayrıca, sosyal güvenlik haklarına da yer verilir.

🎯 Madde 📜 Özet
17. Madde -Gelir Getirici İşler- 🛠️Taraf Devletler, yasal olarak ikamet eden mültecilere, ücretli mesleklerde çalışma hakkı bakımından en müsait muameleyi uygulayacak.

Ulusal işgücü piyasasını koruma amacıyla yabancılara konan sınırlama tedbirleri, belirli koşullara sahip mültecilere uygulanmayacak:

Ülkede 3 yıl ikamet etmiş olmak

Ülke vatandaşı ile evli olmak (eşini terk eden hariç)

Ülke vatandaşı bir veya daha fazla çocuğu olmak

Taraf Devletler, mültecilerin çalışma haklarını, vatandaşlarına tanıdıkları haklarla aynı seviyeye getirmeye sıcak bakacaklar.

18. MaddeKendi İşlerini Açma Hakkı 📈 Taraf Devletler, yasal olarak ikamet eden mültecilere, tarım, sanayi, küçük sanatlar ve ticaret sahalarında kendi işyerlerini açma ve şirket kurma hakkı tanıyacak, bu haklar diğer yabancılara tanınan haklardan daha az müsait olmayacak.
19. Maddeİhtisas Mesleklerini İcra Etme Hakkı- 🏢 Yasal olarak ikamet eden ve tanınan diplomalara sahip mültecilere, ihtisas mesleklerini icra etme hakkı tanınacak, bu haklar diğer yabancılara tanınan haklardan daha az müsait olmayacak.

🤝 Taraf Devletler, bu mültecilerin uluslararası ilişkilerini yürüttükleri ülkelere yerleşmelerini temin etmek için ellerinden gelen çabayı gösterecekler.

Mülteci Statüsü İçin Başvuranların Çalışma Hakları

  • Uluslararası koruma başvurusu yapan kişiler, başvuru tarihinden altı ay sonra çalışma izni almak için başvurabilirler.
  • Çalışma izni ve muafiyetleri, başvuru sahibi ya da şartlı mültecilerin Türkiye’de çalışma haklarını düzenler.

1951 Cenevre Sözleşmesi’ne göre mülteciler, ülkelerinde yasal olarak ikamet ettikleri sürece, diğer yabancılara tanınan en iyi çalışma koşullarına sahip olmalıdır. Türkiye’de ise, Mavi Kart sahipleri ve Türk soylu yabancılar için ayrıcalıklı düzenlemeler mevcuttur. Mavi Kart sahipleri neredeyse Türk vatandaşları ile eşit haklara sahiptir ancak kamu görevlerinde çalışamazlar. Türk soylular ise devlet memurluğu dışında her türlü meslek ve faaliyeti yerine getirebilirler.

Mültecilerin Kendi İşlerinde Çalışma ve Serbest Meslek İcra Etme Hakları

1. Kendi İşinde Çalışma

Mülteciler, yasal olarak bulundukları ülkelerde tarım, sanayi, küçük sanatlar ve ticaret gibi alanlarda kendi işyerlerini açabilir ve sanayi ile ticaret şirketleri kurabilirler. Bu konuda, diğer yabancılara tanınan haklarla aynı koşullarda veya onlardan daha az müsait olmayan bir muamele sağlanmalıdır. Ancak, bu haklar ücretli işlerde çalışmaktan daha sınırlı olabilir.

2. Serbest Meslek İcra Etme

Mültecilerin, bulundukları ülkede yasal olarak ikamet ediyorlarsa, tanınmış diplomalara sahip olmaları durumunda serbest meslek icra etmelerine izin verir. Serbest meslek, bir işverene bağlı olmadan kendi adına kazanç sağlayan meslekleri kapsar. Bu durumda, mülteciler diğer yabancılarla aynı koşullara sahiptirler.

Türkiye’deki Düzenlemeler

YUKK (Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu):

Mülteciler ve ikincil koruma statüsü sahipleri, statü aldıkları andan itibaren bağımlı veya bağımsız olarak çalışabilirler. Ancak, diş hekimi, noter, özel güvenlik görevlisi ve devlet memuru gibi bazı mesleklerde çalışamazlar.

Mülteci kimlik belgesi, aynı zamanda çalışma izni yerine geçer, bu yüzden ayrıca çalışma izni alınmasına gerek yoktur.

Çalışma hakları, ekonomik ve sektörel şartlara bağlı olarak sınırlanabilir. Ancak, Türkiye’de üç yıl ikamet eden veya Türk vatandaşıyla evli olan mülteciler için bu sınırlamalar uygulanmaz.

Uluslararası İşgücü Kanunu (UİK):

UİK’ye göre verilen çalışma izinleri, YUKK kapsamında ikamet izni yerine geçer. Ancak, mülteci veya ikincil koruma statüsü dışındaki kişiler için ikamet izni çalışma izni anlamına gelmez.

Mültecilerin veya ikincil koruma statüsü sahiplerinin statülerini kaybetmeleri durumunda, çalışma izinleri de iptal edilir.

Çalışma koşulları, yerel ve sektörel sınırlandırmalara tabidir ve AÇSHB tarafından belirlenen kurallar çerçevesinde uygulanır.

Mültecilerin Sosyal Güvenlik Hakları

1951 Cenevre Sözleşmesine göre;

  • Eşit Muamele: Mültecilere, ülke vatandaşlarıyla aynı çalışma koşulları ve sosyal güvenlik hakları sağlanmalıdır. Bu, aile yardımları, işçi hakları, çalışma süreleri ve ücretli tatiller gibi konuları kapsar.
  • Tazminat Hakları: Mülteciler, iş kazaları veya meslek hastalıkları nedeniyle tazminat hakları bulunur.
  • Sosyal Güvenlik Antlaşmaları: Mülteciler, sosyal güvenlik antlaşmalarından yararlanabilirler.

Türkiye’deki Düzenlemeler

  • Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (SSGSSK):
    • 5510 sayılı SSGSSK, uluslararası koruma başvurusu veya statüsü sahiplerinin sosyal güvenlik yükümlülüklerini düzenler. Yabancı çalıştıran işverenler, sosyal güvenlik yükümlülüklerini yerine getirmelidir. Zorunlu sigorta kapsamında yer alan yabancılara, zorunlu sigorta uygulanır.
  • Genel Sağlık Sigortası:
    • Türkiye’de ikamet eden uluslararası koruma başvurusu veya statüsü sahibi kişiler, genel sağlık sigortalısı sayılır. Bu kişiler, başvuru veya statü aldıkları tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirilmelidir.
    • İsteğe bağlı sigorta seçeneği de bulunmaktadır. Yabancılar, belirli şartları sağladıklarında isteğe bağlı prim ödeyerek uzun vadeli sigorta ve genel sağlık sigortasından yararlanabilirler. Ancak, bu kişiler Türkiye’de en az bir yıldan beri yerleşik olmalıdır.

Yazılı bilgiler güncellenen mevzuatlar çerçevesinde değişebilir, somut olaya göre değerlendirilmesi gereken başkaca koşullar bulunabilir. Değişen koşullar ve davaların kendine özgü durumlarının bulunması sebebiyle hukuki uyuşmazlıklar için profesyonel bir destek alınmasını öneriyoruz. Davanızla ilgili hukuki sürecin yürütülmesi için avukatlık hizmetimize başvurabilirsiniz.

Yazılı bilgiler sebebiyle herhangi bir sorumluluk kabul edilmemektedir.

Kaynakça

TÜRKİYE’DE MÜLTECİLERİN ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK HAKLARI Arş. Gör. Hatice Hilal TİRİTOĞLU ERSOY*

Büyükçalık, Mürvet Ece (2015) Mülteci Hukukunun Gelişimi ve Türkiye’de Mültecilerin Sosyal Hakları, İstanbul, On İki Levha Yayınları.

Ekşi, Nuray (2016) ‘Suriyeliler Örneği Işığında Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma Hakları’, Legal Hukuk Dergisi, C:14, S:158, s.591 – 604. (Geçici Koruma)