Ortaklığın Giderilmesi (İzaleyi Şuyu)
Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen ve özellikle taşınmaz mallar üzerindeki ortaklık ilişkilerinde sıkça karşılaşılan bir hukuki kavramdır. Bu dava, bir mal üzerindeki ortaklığın ortadan kaldırılması ve malın paydaşlar arasında bölünmesi veya satılması amacıyla açılır.Ortaklık paylı veya elbirliği mülkiyet olarak kurulmuş olabilir. Birden fazla kişinin aynı taşınır/taşınmaz mal üzerinde pay sahibi olması durumuna paylı mülkiyet denir.
‘’Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.’’ 14. Hukuk Dairesi 2021/994 E. , 2021/2352 K.
Paylı mülkiyet türünde, mal üzerindeki her paydaşın payı eşit kabul edilir, ancak paylar serbestçe devredilebilir ve rehin edilebilir. Paylı mülkiyette, paydaşlar dilediklerinde malın paylaşılmasını isteyebilir. Taşınmazlara ilişkin anlaşmalar, resmî şekilde yapılmalı ve tapu kütüğüne işlenmelidir. Uygun olmayan zamanlarda paylaşma talebi yapılamaz.
Paylı mülkiyette taraflar paydaşlıklarını sonlandırmak için Sulh Hukuk Mahkemelerinde ortaklığın giderilmesi davası açabilirler.
Dava Aşamaları
| 📄 Dilekçe Verme |
|
||||
|
|
||||
|
Mahkeme, dilekçeyi alarak davayı kaydeder ve davalıya (karşı taraf) bildirimde bulunur. |
||||
| Davalı Tarafın Yanıtı: | Davalı taraf, kendisine yöneltilen iddialara cevap vermek üzere belirli bir süre içinde cevap dilekçesi sunar. | ||||
🔍 Delil Sunma
|
Delil Sunma: Taraflar, mahkemeye delil sunar ve bunların nasıl değerlendirileceğini açıklar. Deliller,tapu kayıtları, tanıklar belgeler veya uzman raporları olabilir | ||||
|
Mahkeme, tarafların iddialarını, delillerini ve tanık ifadelerini dinlemek için duruşmalar yapar. Bu aşamada, mahkeme taraflara söz hakkı verir ve gerektiğinde ek belgeler talep edebilir. |
||||
| 📜 Mahkeme Kararı | Mahkeme, delilleri ifadeleri değerlendirerek kararını verir.
Mahkeme kararı, taraflara tebliğ edilir |
||||
|
|
||||
| 🔒 Kararın Kesinleşmesi ve Uygulama | Kesinleşme: Mahkeme kararının kesinleşmesi, kararın kanun yollarının tükenmesiyle sağlanır. Karar kesinleştikten sonra uygulanabilir hale gelir. |
DAVA HANGİ MAHKEMEDE AÇILIR?
Ortaklığın giderilmesi davalarında, taşınır veya taşınmaz malın değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemeleri görevlidir. Genel olarak, davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
- Taşınmaz bir mal söz konusuysa, yetkili mahkeme taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.
- Miras bırakanın terekesiyle ilgili davalarda, miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
- Taşınmaz mal davalarında yetki sözleşmesi geçerli değildir, ancak taşınırlar için yetki sözleşmesi yapılabilir.
Taraflar:
Davacılar: Ortaklığın giderilmesi davalarını sadece paydaşlar veya ortak malikler açabilir. Borçlu paydaşın alacaklısı bu davayı açamaz. Küçük, kısıtlı veya tüzel kişi davacılar kanuni temsilcileri (veli, vasi, yönetici) aracılığıyla dava açar.
Davalılar: Davacı/davacılar dışındaki diğer paydaşlar/ortaklar davalı taraf olarak yer alır.
‘’Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlanmalıdır.’’ 14. Hukuk Dairesi 2021/994 E. , 2021/2352 K.
PAYLAŞIM NASIL YAPILIR?
- Aynen Bölüşme: Malın aynen bölünerek paylaşılması mümkündür. Eğer bölünen parçalar arasında değer farkı varsa, eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme yapılır.
- Satış Yoluyla Paylaşma: Malın bölünmesi değer kaybına yol açacaksa, mal açık artırma ile satılır. Satış sadece paydaşlar arasında yapılabilir (TMK md. 699/3).

| 🏛️ Görevli Mahkeme | Sulh Hukuk Mahkemesi |
| 📜 Konu | Paydaşlar/Ortaklar arasındaki ortaklığın giderilmesi |
| 📸 Deliller | Tapu kayıtarı, tanıklar, belgeler veya uzman raporları olabilir |
Örnek Yargıtay Kararları
14. Hukuk Dairesi 2021/994 E., 2021/2352 K.
“…Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.10.2008 gününde verilen dilekçe ile asıl davada ortaklığın giderilmesi; birleştirilen davada ise İcra İflas Kanunu 121’inci maddesi uyarınca ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 11.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Asıl dava, ortaklığın giderilmesi; birleştirilen dava ise İcra ve İflas Kanununun 121’inci maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, 1139 ada 48 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim, mümkün olmazsa satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir. Mahkemece, asıl davanın kabulü ile taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine; birleştirilen davanın ise açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olayda; dava, ortaklığın giderilmesi davasıdır. Davanın açıklanan bu niteliğiyle, çekişmeli taşınmazın tapu kaydında malik olarak görünen kişilerin ve mirasçılarının tamamının davada taraf olarak yer alması gerekir. Ortaklığın giderilmesi davalarında paydaşların paylarını temlik etmeleri veyahut ölmeleri nedeniyle davacının tüm paydaşları tanıması ve bilmesi mümkün olmayabilir. Ölü kişi hakkında dava açılamaz ise de, ortaklığın giderilmesi davalarının özelliği ve usul ekonomisi dikkate alınarak ölü paydaşın mirasçılarının saptanması ve davanın belirlenen mirasçılara yöneltilmesinin sağlanması suretiyle taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam edilmesi gerekir. Dava konusu taşınmaz hissedarlarından …’ın dava tarihinden (20.10.2008) önce 10.01.1984 tarihinde öldüğü ancak murisin davada taraf olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, hükümden sonra dosyaya ibraz edilen mirasçılık belgesi çerçevesinde ölü paydaş …’ın tüm mirasçılarının davaya usulüne uygun katılımının sağlanmasından sonra yargılama sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir…’’
6. Hukuk Dairesi 2012/4252 E., 2012/6944 K.
“…Dava, borçlu ortağın borcundan dolayı alacaklı tarafından İ.İ.K.’nun 121. maddesine göre alınan yetki belgesine dayanılarak açılan iki adet taşınmazın ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İ.İ.K.nun 121.maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak elbirliği mülkiyetine konu ve borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir, paylı mülkiyette ise borçlu payının satışı mümkün olduğundan ortaklığın giderilmesi davası açamaz.
Olayımıza gelince; dosyada mevcut tapu kaydının incelenmesinden satışına karar verilen taşınmazların paylı mülkiyete konu olduğu, davalı borçlu …’in … parselde ½, … parselde 1/4 oranında müstakil payı bulunduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda ilke kararında açıklandığı gibi paylı mülkiyette bağımsız olarak payın haczi ve satışı mümkün olup, bu durumda alacaklı tarafından istisnai bir yol olan İ.İ.K.’nun 121.maddesine dayalı olarak ortaklığın giderilmesi davası açılamaz. Mahkemece davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır…’’
14. Hukuk Dairesi 2016/13547 E., 2020/1698 K.
‘’…Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, 243 ada 24 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …, ortaklığın mümkünse aynen taksim suretiyle giderilmesini, olmadığı takdirde satış sureti ile giderilmesini istediğini dile getirmiştir. Bir kısım davalılar, aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesini istediklerini dile getirmişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi mallarda paydaşlar veya ortaklar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdiren, birlikte mülkiyetten ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Davacı dava dilekçesinde mümkünse aynen taksim değilse satış sureti ile ortaklığın giderilmesini istemiş, yargılama aşamasında satışı istemediğini belirterek aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ortaklığın ancak satış suretiyle giderilmesinin mümkün olduğu belirtilmiştir. Ne var ki, davalılardan … 09.09.2015 tarihli celsede ortaklığın mümkünse aynen taksim değilse satış sureti ile giderilmesini istediğini beyan etmiştir. Ortaklığın giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardan olup davalı da davacı ile aynı haklara sahiptir. Buna göre yargılama aşamasında davalılardan … satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istediğini belirttiğinden mahkemece satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir…’’

Yazılı bilgiler güncellenen mevzuatlar çerçevesinde değişebilir, somut olaya göre değerlendirilmesi gereken başkaca koşullar bulunabilir. Değişen koşullar ve davaların kendine özgü durumlarının bulunması sebebiyle hukuki uyuşmazlıklar için profesyonel bir destek alınmasını öneriyoruz. Davanızla ilgili hukuki sürecin yürütülmesi için avukatlık hizmetimize başvurabilirsiniz.
Yazılı bilgiler sebebiyle herhangi bir sorumluluk kabul edilmemektedir.



