
SUÇ İŞLEYEN ÇOCUKLAR (SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLAR)
VE ÇOCUK KORUMA KANUNU
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu, Türkiye’de korunmaya muhtaç veya suça sürüklenmiş çocukların haklarını güvence altına almak ve onların sağlıklı bir şekilde gelişmelerini sağlamak amacıyla çıkarılmıştır. Kanun, çocukların aile ortamlarında veya kurumlarda yaşadıkları sorunlara karşı koruyucu ve destekleyici tedbirler almayı hedefler.
Birleşmiş Milletlerce 1989’da kabul edilen ve ülkemizde de yürürlüğe giren ‘’Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’’ içeriğinde suç işleyen cocuklar hakkında düzenleme bulunmaktadır. Yazımızın devamında bu sözleşmeye de değinilmiştir.Doğrudan buradan ulaşabilirsiniz.
‘’Suça sürüklenen çocuk’’ kime denir?
‘’Kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuğu..’’
Kanunun tanımından yorumla; 18 yaşından küçük olup da bir suç işleme iddiasıyla hakkında hukuki işlem yapılan kişiye suça sürüklenen çocuk denir.
Neden “suça sürüklenen” denir?
Çocuğun korunması: Bu ifade, çocuğu suçlu damgalamak yerine, suça maruz kaldığını ve dış etkenlerle bu duruma geldiğini vurgular.
Çocuk adalet sistemi: Çocukların yetişkinlerden farklı bir muamele görmesi gerektiği ve onların için özel bir sistemin olması gerektiği düşüncesini yansıtır.
Çocukların suç işlemeleri durumunda hangi yaş aralığında olduklarına göre haklarında uygulanacak ceza hükümleri farklılık gösterir, bu hususlar TCK 31. maddesinde düzenlenmiştir:
- 12 Yaşını Doldurmamış Çocuklar:
Ceza sorumluluğu yoktur. Bu çocuklar hakkında ceza kovuşturması yapılamaz, ancak çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir.
2. 12-15 Yaş Arası Çocuklar:
Hukuki anlam ve sonuçları algılayamama veya davranışlarını yönlendirememe durumunda ceza sorumluluğu yoktur.Bu durumda çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanır.
Hukuki anlamı algılayabilen çocuklar için:
- Ağırlaştırılmış müebbet gerektiren suçlarda: 12-15 yıl hapis cezası.
- Müebbet gerektiren suçlarda: 9-11 yıl hapis cezası verilir.
- Diğer cezalar yarı yarıya indirilir, ancak 7 yıldan fazla hapis verilemez.
3. 15-18 Yaş Arası Çocuklar:
- Ağırlaştırılmış müebbet gerektiren suçlarda: 18-24 yıl hapis cezası.
- Müebbet gerektiren suçlarda: 12-15 yıl hapis cezası verilir.
- Diğer cezalar üçte bir oranında indirilir ve bu durumda 12 yıldan fazla hapis verilemez.
Soruşturma ve Kovuşturma çocuklara özgü usullerle yürütülür:
- Soruşturma Çocuğa yönelik soruşturma, Cumhuriyet savcısı tarafından bizzat yürütülür. Gerekirse sosyal çalışma görevlisi hazır bulunur. Savcı, çocuğun korunması için tedbir alınmasını talep edebilir.
- Çocuğun Gözaltında Tutulması Gözaltına alınan çocuklar, yetişkinlerden ayrı tutulur.
- İştirak Halinde İşlenen Suçlar Çocuk ve yetişkinlerin birlikte işlediği suçlar ayrı yürütülür, ancak mahkeme gerekli görürse davalar birleştirilebilir.
- Çocuğun Nakli Çocuklar, nakil sırasında zincir veya kelepçe takılamaz. Ancak zorunlu hâllerde kaçmayı önlemek için tedbir alınabilir.
- Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi: Çocuklar için kamu davasının açılmasının ertelenmesi mümkündür. Bu kişiler için erteleme süresi üç yıldır.
- Adli Kontrol Soruşturma veya kovuşturma aşamasında çocuklar için adli kontrol tedbiri uygulanabilir.
- Tutuklama Yasağı 15 yaşından küçük çocuklar, 5 yıldan az ceza gerektiren suçlardan dolayı tutuklanamaz.
Bu açıklamalar ışığında, suça sürüklenen çocuklar hakkında güvenlik tedbiri olarak çocuk koruma kanunundaki hükümler uygulanır. Bu tedbirler nelerdir?
KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİRLER
Çocuğun öncelikle kendi ailesi içinde korunmasını sağlamak, ancak gerekirse çocuğun bakımını üstlenenlerin eğitilmesi, çocuğun bir eğitim kurumuna devam etmesi, sağlık sorunlarının giderilmesi gibi çeşitli tedbirler alınmasını sağlar.
Adli ve idari merciler, kolluk kuvvetleri, sağlık ve eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları veya çocuk ve ailesi, çocuğun korunması için Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na başvurabilir.
Tedbir Türleri:
- Danışmanlık Tedbiri: Ailelere, çocuk yetiştirme konusunda rehberlik sağlanır. Çocuklar için ise eğitim ve gelişim sorunlarına çözüm önerileri sunulur.
- Eğitim Tedbiri: Çocuğun bir okula devam etmesi sağlanır. Mesleki eğitim almak isteyen çocuklar, meslek kurslarına yönlendirilir veya ustaların yanında çalışmaları için yerleştirilir.
- Bakım Tedbiri: Aile, çocuğun bakımını yerine getiremiyorsa, çocuk bakım yurduna veya koruyucu aileye yerleştirilir.
- Sağlık Tedbiri: Çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığını korumak için gerekli tedavi ve rehabilitasyon sağlanır. Ayrıca bağımlılık yapan madde kullanan çocukların tedavileri yapılır.
- Barınma Tedbiri: Evi olmayan çocuklu ailelere veya tehlike altındaki hamile kadınlara güvenli bir barınma sağlanır.
Verilen tedbirin kaldırılması veya değiştirilmesi hâkim kararıyla mümkündür. Tedbir, çocuk 18 yaşına geldiğinde sona erer; ancak eğitimine devam ediyorsa hâkim süreyi uzatabilir.
ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME
Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde yer alan 40. madde çocukların adalete erişim hakkını düzenleyen önemli bir maddedir. Bu madde, bir suç işlediği iddia edilen çocukların, yaşları ve gelişim düzeyleri göz önünde bulundurularak adil ve insancıl bir muamele görme hakkını vurgular.
Madde 40’ın Ana İlkeleri:
- Herhangi bir karar alınırken çocuğun en iyi çıkarı göz önünde bulundurulur.
- Çocuk, suç işlediği iddia edilse bile adil yargılanma hakkına sahiptir.
- Çocuğun özel hayatının gizliliğine saygı gösterilir.
- Çocuk, kullandığı dili anlamıyorsa tercüman yardımı alır.
- Suçluluğu kanıtlanana kadar çocuk masum kabul edilir.
- Çocuk, kendisini savunma hakkına sahiptir.
- Çocuk, tanıklık etmek veya suçunu itiraf etmek için zorlanamaz.
- Çocuğa uygulanan her türlü işlem, onun yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmalıdır.
- Mümkün olduğunda, cezai yaptırımlar yerine çocuğun ıslahına yönelik tedbirler alınır.
Taraf Devletler, hakkında ceza yasasını ihlâl ettiği iddia edilen ve bu nedenle itham edilen ya da ihlâl ettiği kabul edilen her çocuğun; çocuğun yaşı ve yeniden topluma kazandırılmasının ve toplumda yapıcı rol üstlenmesinin arzu edilir olduğu hususları gözönünde bulundurularak, taşıdığı saygınlık ve değer duygusunu geliştirecek ve başkalarının da insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygı duymasını pekiştirecek nitelikte muamele görme hakkını kabul ederler.
Hakkında ceza kanununu ihlâl iddiası veya ithamı bulunan her çocuk aşağıdaki asgari güvencelere sahiptir:
- Kovuşturmanın her aşamasında özel hayatının gizliliğine tam saygı gösterilmesine hakkı olmak;
- Kullanılan dili anlamaması veya konuşamaması halinde çocuğun parasız çevirmen yardımından yararlanması;
- Ceza yasasını ihlâl ettiği sonucuna varılması halinde, bu kararın ve bunun sonucu olarak alınan önlemlerin daha yüksek yetkili, bağımsız ve yansız bir makam ya da mahkeme önünde yasaya uygun olarak incelenmesi;
- Tanıklık etmek ya da suç ikrarında bulunmak için zorlanmamak; aleyhine olan tanıkları sorguya çekmek veya sorguya çekmiş olmak ve lehine olan tanıkların hazır bulunmasının ve sorgulanmasının eşit koşullarda sağlanması;
- Yetkili, bağımsız ve yansız bir makam ya da mahkeme önünde adli ya da başkaca uygun yardımdan yararlanarak ve özellikle çocuğun yaşı ve durumu gözönüne alınmak suretiyle kendisinin yüksek yararına aykırı olduğu saptanmadığı sürece, ana–babası veya yasal vasisi de hazır bulundurularak yasaya uygun biçimde adil bir duruşma ile konunun gecikmeksizin karara bağlanmasının sağlanması;
- Haklarındaki suçlamalardan kendilerinin hemen ve doğrudan doğruya; ya da uygun düşen durumlarda ana–babaları ya da yasal vasileri kanalı ile haberli kılınmak ve savunmalarının hazırlanıp sunulmasında gerekli yasal ya da uygun olan başka yardımdan yararlanmak;
- Haklarındaki suçlama yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılmak
Taraf Devletler, hakkında ceza yasasını ihlâl ettiği iddiası ileri sürülen, bununla itham edilen ya da ihlâl ettiği kabul olunan çocuk bakımından, yalnızca ona uygulanabilir yasaların, usullerin, onunla ilgili makam ve kuruluşların oluşturulmasını teşvik edecek ve özellikle şu konularda çaba göstereceklerdir:
- Ceza Yasasını ihlâl konusunda asgari bir yaş sınırı belirleyerek, bu yaş sınırının altındaki çocuğun ceza ehliyetinin olmadığının kabulü;
- Uygun bulunduğu ve istenilir olduğu takdirde, insan hakları ve yasal güvencelere tam saygı gösterilmesi koşulu ile bu tür çocuklar için adli kovuşturma olmaksızın önlemlerin alınması.
- Koruma tedbiri, yönlendirme ve gözetim kararları, danışmanlık, şartlı salıverme, bakım için yerleştirme, eğitim ve meslek öğretme programları ve diğer kurumsal bakım seçenekleri gibi çeşitli düzenlemelerin uygulanmasında, çocuklara durumları ve suçları ile orantılı ve kendi esenliklerine olacak biçimde muamele edilmesi sağlanacaktır.

ÖRNEK YARGITAY KARARLARI
YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2016/986 K. 2018/554 T. 20.11.2018
‘’…İtirazın kapsamına göre inceleme sanık … hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır….
- 15-18 yaş grubu içerisinde olan sanık hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme raporu alınmasının zorunlu olup olmadığı,
- Yerel Mahkemece sosyal inceleme raporunun alınmaması hâlinde bunun gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olup olmadığı,
- Yargıtay tarafından yapılan temyiz incelemesi sırasında hükmün bozulmasını gerektirir başkaca bir bozma nedeninin bulunmadığı durumlarda; bu eksikliklerin başlı başına bozma nedeni yapılıp yapılamayacağı, Hususlarına ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından; Nitelikli yağma suçundan yargılanan sanığın yaşının suç tarihinde 17….olduğu, sanık hakkında gerek soruşturma evresinde gerekse kovuşturma evresinde sosyal inceleme raporu alınmadığı gibi sosyal inceleme yaptırılmamasının sebebinin de gerekçeli kararda tartışılmadığı anlaşılmaktadır…
15-18 yaş grubu içerisinde olan sanık hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme raporu alınmasının zorunlu olup olmadığı… Birleşmiş Milletler tarafından 20.11.1989 tarihinde kabul edilen ve ülkemizde de …yürürlüğe giren “Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 40/1. Maddesinde…..düzenlemesine yer verilmiştir…Türk Ceza Hukuku mevzuatı incelendiğinde de gerek maddi ceza hukuku, gerek yargılama hukuku gerekse infaz hukuk bakımından çocuklar için yetişkinlerden farklı müesseseler getirildiği görülmektedir…
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun (ÇKK) “Sosyal İnceleme” başlığını taşıyan 35. Maddesi…. Buna göre; TCK’nın 31. maddesinin gerekçesi ve ÇKK’nın 35 ile ÇKKY’nin 20/3 ve 21/3. maddelerinde belirtildiği üzere kusur yeteneğinin var olup olmadığı mahkeme veya hâkim tarafından tespit edilecektir. Bu tespit yapılırken de ÇKKY’nin 20/4. maddesi uyarınca mahkeme veya hâkim, bu yaş grubu bakımından zorunlu olarak alınması gereken suça sürüklenen çocuğun aile koşulları, sosyal ve ekonomik koşullar ile psikolojik ve eğitim durumu hakkında uzman kişilerce düzenlenen sosyal inceleme raporu ile suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği hakkında adlî tıp uzmanı, psikiyatrist ya da zorunluluk hâlinde uzman hekim tarafından düzenlenen bilirkişi raporundaki gözlem, tespit ve değerlendirmeleri göz önünde bulundurarak, raporlarla bağlayıcı olmaksızın, her delil gibi bunları da serbestçe değerlendirip suça sürüklenen çocuğun kusur yeteneğinin olup olmadığını takdir edecektir…
Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde; Kanun koyucu tarafından 15-18 yaş grubundaki sanığın kusur yeteneğinin bulunduğu, ancak irade yeteneğinin zayıf olduğunun normatif olarak kabul edildiği, sanığın davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeteri kadar gelişmiş olup olmadığının takdir yetkisinin hâkime ait olduğu, hakîmin resen ya da sanığın velisi, vasisi ya da müdafisinin talebini değerlendirerek bu kararı verebileceği ve 15-18 yaş grubundaki çocuklar bakımından sosyal inceleme yaptırılmasının zorunlu olduğuna dair herhangi bir yasal düzenlemenin bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; 17 yaşındaki sanık hakkında sosyal inceleme yaptırılmasının zorunlu olmadığının kabulü gerekmektedir…
Açıklanan nedenlerle, 1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE, 2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE,…karar verildi.’’
2. CEZA DAİRESİ 2021/7738 E. , 2021/18424 K.
‘’…Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/11/2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocukların işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan veya alınmaması durumunda gerekçesi kararda gösterilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş,…temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, …karar verildi.’’

Yazılı bilgiler güncellenen mevzuatlar çerçevesinde değişebilir, somut olaya göre değerlendirilmesi gereken başkaca koşullar bulunabilir. Değişen koşullar ve davaların kendine özgü durumlarının bulunması sebebiyle hukuki uyuşmazlıklar için profesyonel bir destek alınmasını öneriyoruz. Davanızla ilgili hukuki sürecin yürütülmesi için avukatlık hizmetimize başvurabilirsiniz.
Yazılı bilgiler sebebiyle herhangi bir sorumluluk kabul edilmemektedir.



