Patent Hakkı

metin, ofis malzemesi, masa, kitap içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

 

Patent Hakkı

Patent sahibi, buluşun uygulama yerinden, teknoloji alanından veya ürünlerin ithal ya da yerli üretim olmasından bağımsız olarak, patent hakkından yararlanma hakkına sahiptir. Bu hak, patentin içeriğine göre geniş bir koruma sağlar. Patent isteme hakkı, buluşu yapan kişi veya onun haleflerine aittir. Bu hak, başkalarına devredilebilir.

Patent başvurusu veya patentin sağladığı korumanın kapsamı istemlerle belirlenir. İstemler, buluşun teknik detaylarını belirler ve bu kapsamda patentin sınırları çizilir. İstemlerin yorumlanmasında tarifname ve resimler kullanılır.

Bu yazımızda patent hakkı aşağıdaki başlıklarda ele alınacaktır:

 

1.Buluş

2.Buluşun Dolaylı Kullanımının Önlenmesi

3.Patent başvurusu

4.Buluşun Açıklanması, Tarifname, İstemler ve Özet

 

Buluş Birden Çok Kişi Tarafından Yapıldığında:

    • Eğer buluş birden çok kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmişse, patent isteme hakkı bu kişilere aittir.

Aynı Buluşun Bağımsız Olarak Gerçekleştirilmesi:

    • Eğer aynı buluş birbirinden bağımsız olarak birden çok kişi tarafından yapılmışsa, patent isteme hakkı, önceki tarihli başvurunun yayımlanmış olması şartıyla daha önce başvuru yapana aittir.

İlk Başvuranın Hakkı:

    • İlk başvuran kişi, aksi ispat edilene kadar, patent isteme hakkının sahibidir.

Koruma Süresi

Buluş üzerindeki patent hakkının belli bir korunma süresi vardır.Bu süreler uzatılamaz.

  • Patent: Başvuru tarihinden itibaren yirmi yıl.
  • Faydalı Model: Başvuru tarihinden itibaren on yıl.

Patent Sahibinin Talep Hakları

Patent sahibinin, izinsiz olarak yapılan şu fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:

  • Üretim ve Satış: Patent konusu ürünün izinsiz üretilmesi, satılması, kullanılması veya ithal edilmesi.
  • Usulsüz Kullanımı: Patentli bir usulün izinsiz kullanılması.
  • Ürün ve Usul: Patentli usul ile elde edilen ürünlerin izinsiz satılması veya kullanılması.

Örnek: Bir şirket, patent sahibi olmadan bir ürünün üretimini yapıyorsa, patent sahibi bu durumu engelleyebilir. Aynı şekilde, patentli bir üretim sürecini izinsiz olarak kullanan biri de yasal olarak karşı karşıya kalabilir.

Her durum patent hakkını ihlal etmemektedir.Bu fiiller şunlardır:

  • Özel Kullanım: Ticari amaç taşımayan ve sadece özel kullanım için yapılan fiiller.
  • Deneme Amaçlı Kullanım: Patentli buluşun deneme ve test amaçlı kullanımı.
  • Eczane Üretimi: Eczanelerde sadece reçete için hazırlanan ilaçların üretimi.
  • Geçici Kullanım: Gemi, uzay aracı, uçak veya kara araçlarının Türkiye’de geçici olarak bulunması sırasında yapılan kullanımlar.

Örnek: Bir laboratuvar, patentli bir ürünün sadece testler için kullanılmasına izin verilen bir sınır içindedir. Yabancı bir gemi Türkiye’de geçici olarak bulunuyorsa, patentli bir buluşun bu gemi tarafından kullanılmasını engellemek mümkün değildir.

Buluşun Dolaylı Kullanımının Önlenmesi

Patent sahibi, buluşun uygulanmasını sağlayan unsurların veya araçların, buluşu kullanmaya yetkili olmayan kişilere verilmesini engelleyebilir. Bu durum, üçüncü kişilerin unsurların buluşu uygulama amacını bilmeleri durumunda geçerlidir.

Önceki Kullanımdan Doğan Haklar

Patent başvuru tarihinde veya önce buluşu iyiniyetli olarak kullanan kişilere karşı, patent sahibi bu kişilerin kullanımlarını engelleyemez. Ancak bu kullanım, sadece makul ihtiyaçları karşılayacak şekilde olabilir ve işletme ile sınırlıdır.

Örnek: Bir firma, patent başvurusundan önce aynı buluşu kullanıyorsa, patent sahibinin bu firmanın mevcut kullanımını durdurma hakkı yoktur. Ancak, bu kullanım yalnızca firmanın mevcut ihtiyacını karşılayacak düzeyde olmalıdır.

Kanuni Tekel

Kamu yararı gözetilerek kurulan ve tekel hakkına sahip kamu iktisadi teşebbüslerinin patentli buluşları kullanabilmesi, patent sahibinin iznine bağlıdır. Tekel sahibi, patentin kullanım hakkını elde etmek için patent sahibinden izin talep edebilir.

Örnek: Devlete ait bir teşebbüs, patentli bir buluşu kamu yararı için kullanmak istiyorsa, patent sahibinden bu kullanım için izin almak zorundadır.

PATENT BAŞVURUSU NASIL YAPILIR?

Öncelikle gerekli belgeler tamamlanır.Patent başvurusu yaparken sunulması gereken belgeler şunlardır:

  • Başvuru Formu: Patent başvurusu için gerekli bilgileri içeren form.
  • Tarifname: Buluşun detaylı ve anlaşılır bir şekilde açıklandığı belge.
  • İstemler: Patent talebinde bulunulan buluşun özelliklerini tanımlayan metin.
  • Resimler: Tarifnamede veya istemlerde atıf yapılan, buluşun anlaşılmasını sağlayan görsel materyaller.
  • Özet: Buluşun teknik özelliğini kısaca açıklayan belge.
  • Başvuru Ücreti: Başvuru ücretinin ödendiğini gösteren bilgi veya belge.

Tarifname, istemler, özet ve varsa resimler, Paris Sözleşmesi veya Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması’na taraf devletlerin resmi dillerinden birinde sunulabilir.Patent başvuru tarihi, aşağıdaki unsurların Kuruma sunulmasıyla kesinleşir ve başvuru işleme alınır:

  • Patent Verilmesi Talebi: Patent için resmi başvuru talebi.
  • Başvuru Sahibinin Kimlik ve İletişim Bilgileri: Başvuru sahibinin kişisel ve iletişim bilgileri.
  • Tarifname ve/veya Önceki Başvurular: Türkçe veya belirtilen yabancı dillerde hazırlanmış tarifname ve varsa atıf yapılan önceki başvurular.

Buluşu yapanın adı başvuruda yer almak/herkesçe bilinir olmak zorunda mı?

Buluşu yapan kişinin adı başvuruda belirtilir, ancak kişi isminin gizli tutulmasını talep edebilir. Buluşu yapanlardan biri veya birkaçının başvuru hakkını nasıl elde ettiklerini açıklamaları gerekmektedir.Buluşu yapan, başvuru veya patent sahibi tarafından buluşu yapan olarak tanınmasını ve adının belirtilmesini talep etme hakkına sahiptir.

Buluşun Açıklanması, Tarifname, İstemler ve Özet

1. Buluşun Açıklanması

Buluş, teknik alanda uzman bir kişi tarafından uygulanabilir şekilde yeterince açık ve tam olarak tarifname, istemler ve varsa resimlerle açıklanmalıdır.

2. Biyolojik Materyal

Buluş, erişilemeyen biyolojik materyaller içeriyorsa, bu materyalin tevdi edilmesi hâlinde buluşun açıklanmış sayıldığı kabul edilir. Eğer materyal tevdi kuruluşunda erişilemezse, yeniden tevdi edilmesi ve ilgili belgelerin Kuruma gönderilmesi gerekir.

3. İstemler ve Tarife

İstemler, tarifnamede tanımlanan buluşun kapsamını aşmamalı ve açık, öz olmalıdır. Özet sadece teknik bilgi verme amacı taşır ve koruma kapsamının belirlenmesinde kullanılmaz.

4. Biyolojik Materyalin Tevdi Şartları

Biyolojik materyalin tevdi edilmesine ilişkin şartlar yönetmelikle belirlenir.

Rüçhan Hakkı

Paris Sözleşmesi veya Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşmasına taraf devletlerde yapılan usulüne uygun bir başvuru, aynı buluş için Türkiye’de başvuru yapılacaksa, ilk başvuru tarihinden itibaren on iki ay içinde rüçhan hakkı sağlar. Rüçhan hakkı, uygun koşullar altında eşdeğer başvurular için de geçerlidir.

Rüçhan hakkı talebi başvuru ile birlikte veya başvuru tarihinden itibaren iki ay içinde yapılmalı ve belgeler üç ay içinde Kuruma sunulmalıdır. Birden fazla rüçhan hakkı talep edilebilir.

Rüçhan hakkı, sadece rüçhan hakkının doğduğu başvuru veya başvuruların içerdiği unsurları kapsar. Rüçhan hakkı talebinde bulunulmuş unsurlar, başvurunun istemlerinde açıkça belirtilmiş olmalıdır.

Patentin Gaspı

Eğer bir patent gerçek hak sahibine verilmemişse, gerçek hak sahibi olduğunu iddia eden kişi, patentin kendisine devredilmesini mahkemeden talep edebilir. Bu talep, patentin sağladığı diğer hak ve talepler saklı kalmak şartıyla yapılır.

Kısmi Hak İddiası: Patent üzerinde sadece kısmi bir hak iddia ediliyorsa, bu kısmi hak da talep edilebilir ve paylı mülkiyet esaslarına göre hak sahipliği tanınabilir.

Bu haklar, patentin verildiğine ilişkin yayım tarihinden itibaren iki yıl içinde kullanılabilir. Kötüniyet hâlinde, patentin koruma süresinin bitimine kadar da talep edilebilir.

🏛️ Görevli Mahkeme Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
⏳ Dava Açma Süresi Yayım tarihinden itibaren iki yıl içinde(kötüniyet halinde 10 yıl)
📜 Konu Gerçek hak sahibi olarak patentin devri
📸 Deliller Buluşa ilişkin yazılı sesli görsel kanıtlar, belgeler, tanıklar, bilirkişi incelemesi

Gaspın Sona Erdirilmesi

Açılan dava sonucunda patentin gerçek hak sahibine verilmediği, gasp edildiği tespit edilince patentin gerçek hak sahibine devri kararı verilir. Verilen ve kesinleşen hüküm sicile kaydedilir ve Bültende yayımlanır. Sicile kaydedildiği tarih itibarıyla, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı hüküm ve sonuç doğurur.

Patent veya Faydalı Model Hakkına Tecavüz

Tecavüz Sayılan Fiiller

İzinsiz Üretim: Patent veya faydalı model sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretmek.

İzinsiz Ticaret: Taklit edilen ürünü bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde satmak, dağıtmak, ticaret alanına çıkarmak, ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, kullanmak veya bu ürünle ilgili sözleşme yapmak.

İzinsiz Usul Kullanımı: Patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu usulü kullanmak veya bu usul ile elde edilen ürünleri izinsiz olarak ticaret alanına çıkarmak, ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, kullanmak veya bu ürünlerle ilgili sözleşme yapmak.

Patent Gaspı: Patent veya faydalı model hakkını gasp etmek.

İzinsiz Lisans Genişletme: Sözleşmeye dayalı lisans veya zorunlu lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.

Başvuru Aşamasındaki Tecavüzler:

Patent başvurusu veya faydalı model başvurusu yayımlandığı tarihten itibaren başvuru sahibi, buluşa vaki tecavüzlerden dolayı dava açmaya yetkilidir. Tecavüz eden kişi başvurudan haberdar edilmişse, yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz eden kötüniyetli ise, yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir.

Mahkeme, yayımdan önce öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak karar veremez.

Sınai mülkiyet hakkı ihlali durumunda hak sahibi, mahkemeden çeşitli taleplerde bulunabilir:

  • Tecavüz fiilinin tespit edilmesi.
  • Muhtemel tecavüzlerin önlenmesi.
  • Tecavüz fiillerinin durdurulması.
  • Tecavüzün kaldırılması ve zararların tazmini.
  • Tecavüz ürünlerine el konulması.

Örnek:
Bir patent sahibinin patent hakkı ihlal edilmişse, mahkemeden bu ihlali durdurmasını, ihlal ürünlerinin el konulmasını ve zararlarının tazminini talep edebilir.

Tazminat ve Yoksun Kalınan Kazanç

Tazminat

Sınai mülkiyet hakkına tecavüz eden kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. Ayrıca, ürünlerin kötüye kullanımı durumunda ek tazminat talep edilebilir.

Yoksun Kalınan Kazanç

Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kayıp ve yoksun kalınan kazanç olarak hesaplanır. Yoksun kalınan kazanç, tecavüz eden kişinin elde ettiği kazanç ya da lisans bedeli üzerinden hesaplanabilir.

İhtiyati Tedbir Talebinde Bululabilir Mi?

Dava açma hakkına sahip kişiler, dava konusu kullanımın kendi sınai mülkiyet haklarına zarar verdiğini veya vereceğini kanıtladıklarında, mahkemeden ihtiyati tedbir talep edebilirler. İhtiyati tedbir, verilen hükmün etkili olmasını sağlar.

İhtiyati Tedbirler:

  1. Sınai mülkiyet hakkına tecavüz eden fiillerin durdurulması.
  2. Tecavüze uğrayan ürünler ve üretim araçlarına el konulması.
  3. Zararın tazmini için teminat verilmesi.

iç mekan, zemin, kişi, şahıs içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu Örnek Yargıtay Kararları

11. Hukuk Dairesi 2015/1930 E., 2015/8057 K.

Özet

Olay: Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin D. Patent A.Ş. ile birlikte “Tek katmanlı bükümlü ambalaj ve üretim yöntemi” başlıklı buluşu gerçekleştirdiğini, ancak D. Patent A.Ş.’nin bu buluşa ilişkin patent başvurusunu müvekkilinin onayı olmadan ve tek başına davalı ile yaptığına dikkat çekmiştir. Davalı, bu buluşu müvekkilinin çalıştığı dönemde geliştirdiğini öne sürmüş ve bu nedenle patentin müvekkiline ait olduğunu kabul etmektedir. Davacı, patentte davalının hak sahipliği ve payının hükümsüzlüğünü talep etmiş, davalı ise müvekkilinin buluşu tasarlamadığını iddia ederek, patent üzerindeki haklarının kendisine devredilmesini istemiştir.

Mahkeme Kararı: Mahkeme, davacının davayı bir gasp davası değil, hükümsüzlük davası olarak açtığını belirlemiştir. Davacının iddiaları doğrultusunda, buluşun iş sözleşmesi çerçevesinde gerçekleştirildiği ve davalı tarafından iş görme ediminin ifası olarak değerlendirildiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, TR 2006/05626 B sayılı patent belgesinde patent sahibinin sadece davacı şirket olduğuna, davalının patent üzerindeki hak sahipliğinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

Yargıtay Kararı: Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir:

‘’…Davalı-karşı davacı vekili, dava konusu buluşu müvekkilinin davacı işveren yanında çalışmaya başlamadan önce tasarladığını ve hayata geçirdiğini, tamamen kendi çalışması sonucu gerçekleştirdiği buluş üzerinde davacının hak sahibi olmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin patentten doğan diğer hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla dava konusu patent üzerindeki davacı-karşı davalının payının ve hak sahipliğinin müvekkiline devredilmesini, bu talepleri kabul edilmediği taktirde, davacının patentteki hak sahipliğinin hükümsüzlüğü ile buluş sahibinin müvekkili olduğunun ve patent başvurusu yapma, patent alma hakkının ve tamamı ile patentin müvekkiline ait olduğunun tespitini talep ve dava etmiş, asıl davanın ise, reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davayı gasp değil hükümsüzlük davası olarak açtığı, hükümsüzlük davası bakımından dava süresinin dolmasının söz konusu olmadığı, dava konusu buluşun bir iş görme sözleşmesi çerçevesinde gerçekleştiği ve davalı tarafından iş sözleşmesindeki iş görme ediminin ifası olduğu, buluşun davacı şirketin teçhizat ve diğer maddi imkanlarından yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile, TR 2006/05626 B sayılı incelemesiz patent belgesinde patent sahibinin tek başına davacı şirket olduğunun tespitine, patent sahibi olarak davalının sahipliğinin hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, davalının buluşu yapan olarak belirtilmesine karar verilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı-karşı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ..karar verildi.’’

11. Hukuk Dairesi 2016/308 E. , 2017/3120 K.

Özet

Olay:

Davacı, davalı adına tescilli iki belgenin (2009/01541 numaralı incelemesiz patent belgesi ve 2007/2952 numaralı faydalı model belgesi) yenilik vasfı taşımadığını iddia ederek hükümsüzlük talebinde bulunmuştur.

Davalı vekili, başvuruların ulusal olduğunu, yenilik taşıdığını ve sanayiye uygulanabilir nitelikte olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkeme Kararı:Mahkeme, davalıya ait belgelerin yenilik unsuru taşımadığını belirlemiş ve davanın kabulü ile belgelerin hükümsüzlüğüne karar vermiştir.

Yargıtay Kararı:

Yargıtay, temyiz itirazlarını reddederek mahkemenin kararını onamıştır:

‘’…Davacı vekili, davalı adına tescilli 2009/01541 numaralı incelemesiz patent belgesi ile 2007/2952 numaralı faydalı model belgesinin yenilik vasfı taşımaması nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin patent başvurularının ulusal başvurular olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde geçerli olduğunu, davacının iddia ettiği … patentine benzerlik kriterinin incelenemeyeceğini, patent belgesinin teknik çözüme nasıl ulaşacağına dahil olduğunu, ürüne eklenen mekanik parçalar ile daha güvenli açma kapama yöntemi patentin koruma alanını belirlediğini, müvekkile ait buluş olan faydalı modelinin düdüklü tencere mekanizmalarında anonim hale gelmiş işleyişi dışında geliştirilen ve basınç altında daha güvenli açma kapama kilit mekanizmasında müvekkilinin faydalı model ile korunacak hakka sahip olduğunu, patentin buluş niteliğinde olduğunu, yeni ve sanayi uygulanabilir nitelikte olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davalı adına TPE’de 2007/2952 numaralı Faydalı Model ile 2009/01541 numaralı incelemesiz patent belgesinin hükümsüzlüğü istemine ilişkin olduğu, 551 sayılı KHK’nin 83. maddesi gereği bir patent ya da Faydalı Modelin koruma kapsamı belgenin istemleri ile belirlendiği, Patent başvurusu veya patentten doğan korumanın kapsamı istem veya istemler tarihname ve resimler esas alınarak yorumlandığı, Faydalı Modelde yenilik şartı buluş başvuru tarihinden önce Türkiye içinde ve Dünya’da herkesin ulaşabileceği şekilde yazılı olarak veya başka bir yolla açıklanmış veya yöresel veya ülke çapında kullanılmış ise yeni sayılamadığı, dava konusu olan Faydalı Model belgesine bağlanmış ürünün TPE ‘de kayıtlı 2006/04653 Faydalı Model ile karşılaştırıldığında yenilik unsuru taşımadığı, dava konusu patent belgesinin …’de kayıtlı US 6257124B1 patent belgesi ile karşılaştırıldığında yeni olmadığı, yenilik şartı taşımadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı adına tescilli 2009/1541 tescil numaralı patent belgesi ile 2007/2952 tescil numaralı Faydalı Modelinin hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. …SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ….karar verildi.’’

11. Hukuk Dairesi – 2020/7156 E., 2022/1644 K.

Özet

Olay:

Davacı, “Smart Balans Sistemi” adlı patentin ortak sahibi olduğunu, davalının Tolkar A.Ş. ile yapılan lisans sözleşmesi nedeniyle patent gelirlerinden kendisine ödeme yapılmadığını öne sürerek, patent kullanım bedellerinin tespiti ve şimdilik 500 TL’nin tahsilini talep etmiştir.

Davalı, patentin tek sahibi olduğunu, davacının patent üzerinde hak sahibi olmadığını ve dolayısıyla alacak talep edemeyeceğini savunmuştur. Ayrıca, patentin kullanımıyla ilgili sözleşmelerin yalnızca tarafları bağladığını ifade etmiştir.

Mahkeme Kararı: İlk derece mahkemesi, davacının patent sahibi olmadığını ve dolayısıyla patent gelirlerinden alacak talep edemeyeceğini belirterek davayı reddetmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi de bu kararı onaylamıştır.

Yargıtay Kararı:

Yargıtay, davacının talebinin lisans bedeline yönelik olduğu ve özel sözleşmelere dayandığını belirterek, dosya kapsamında eksik inceleme yapıldığını ve davacının aktif dava ehliyeti olmadığının değerlendirilmesinin yetersiz olduğunu ifade etmiştir. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararını bozarak ilk derece mahkemesine geri göndermiştir:

‘’… Dava, “akıllı balans sistemi” isimli patentin dava dışı şirkete lisans yolu ile kullandırılması nedeniyle patent gelirinin paylaşımından doğan alacağın tahsili talebine ilişkindir. Mahkemece, davacının, patent sicil belgesine göre buluşu yapan sıfatını taşıdığı, patent sahibi olmadığı, patentten kaynaklanan mali hakların davalıya ait olduğu ve davacının mali hak talep etmesinin mümkün bulunmadığı esasından hareketle davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine de bölge adliye mahkemesince esastan ret kararı verilmiştir. Ancak dosya kapsamında bulunan ve bizzat tarafların imzasını taşıyan 27.03.2008 tarihli şirket hisse devir sözleşmesinde ve yine taraflar arasında imzalanmış olan ve davalı yan tarafından dosyaya sunulan 15.08.2000 tarihli sözleşmede dava konusu patentle ilgili lisans kullanım durumunda mali hakların nasıl paylaşılacağı konusunda hükümler düzenlenmiştir. Taraflar arasındaki bu özel sözleşmeler akit tarafları için bağlayıcı olup, davacının talebinin sadece lisans bedeline yönelik olduğu gözetilerek alacak taleplerinin değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile nihai olarak aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ :Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA,…karar verildi.’’

 

Yazılı bilgiler güncellenen mevzuatlar çerçevesinde değişebilir, somut olaya göre değerlendirilmesi gereken başkaca koşullar bulunabilir. Değişen koşullar ve davaların kendine özgü durumlarının bulunması sebebiyle hukuki uyuşmazlıklar için profesyonel bir destek alınmasını öneriyoruz. Davanızla ilgili hukuki sürecin yürütülmesi için avukatlık hizmetimize başvurabilirsiniz.

Yazılı bilgiler sebebiyle herhangi bir sorumluluk kabul edilmemektedir.